Page 87 - 3 Adım TYT Türkçe
P. 87
TÜRKÇE TYT 2.
ADIM
Ana Düşünce - 2
1. İletişimde başarının temel sırrı sözde değil, özdeki uygulama- 3. Sporcuların hem spor yaparken hem de özel hayatlarında
larda yatmaktadır. Sözlerin kalpten gelmesi, yürekle iletişim yaşadıkları zorluklarla mücadele edebilmelerine imkân ve-
kurulabilmesi ve bunun yanında jest ve mimiklerle de bu duy- recek zihinsel beceriler geliştirmelerine yardımcı olma ko-
guların iletilmesi özdeki uygulamaların davranışa dönüşmesi nusunda uzmanım. Çoğu danışanıma ilerlemek istiyorlarsa
demektir. İşte o zaman gerçek manada etkileşimde bulunu-
hata yapmaları gerektiğini söylüyorum. Ama bu öğrenilmesi
yoruz demektir. İletişimde en önemli basamak, aradaki gönül
oldukça zor bir ders hâline geldi. 18 yıldır bu işi yapıyorum
bağını yakalamaktır. Cilalı sözler söyleyip uzun cümlelerle
ve mükemmelliyetçiliğin hiç bu kadar abartıldığını görmemiş-
karşıdaki kişiyi tahakküm altına almak etkileşim değildir. Kişi,
tim. Toplum, kaybedenleri önemsemiyor; bu nedenle kimse
kendi egosunu tatmin etmek için de nutuklar atabilir. Ama ya
kaybeden olmak istemiyor. Bunu düzeltmek için insanların
aradaki gönül bağı? O nasıl sağlanacak?
mükemmelliği yeniden tanımlamalarına yardımcı olmaya ça-
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden lışıyorum. Elinizden gelenin en iyisini yapmanız önemli, bir
hangisidir? matematik sınavında bir soruyu yanlış yapmak veya sporda
A) İnsanların konuşmalarını jest ve mimiklerle desteklemesi bir serbest atış kaçırmak sizi daha kötü biri hâline getirmez.
aradaki engelleri kaldırır.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
B) Edebî cümleler kurarak konuşmak insanlarla gönül bağı hangisidir?
kurmayı sağlar.
A) Gerçekçi hedefler belirlemek ve hedefe odaklanmak gerekir.
C) Duyguların sade bir üslupla ve davranışlarla iletilmesi
aradaki bağa samimiyet kazandırır. B) Başkalarının başarısızlığını eleştirmek insanlara daha
D) Konuşmalarda karşıdaki kişiyi şaşırtacak derecede duy- kolay gelir.
gulandırmak gerekmektedir. C) Eksiklikler gelişimin önünü kapatan değil açan etkenlerdir.
E) Gönül almak için karşılıklı konuşmalarda başkalarının gö- D) Amaçlar için çıkılan yoldaki engeller, kişiyi yolundan dön-
rüşlerini de dinlemek gerekir.
dürebilir.
E) Kusursuz sonuç aramak, güzel olana ulaşmayı geciktirebilir.
2. Ben eserlerimde kendimi olduğum gibi gösteriyorum. Öyle bir
beden yapısı koyuyorum ki ortaya bir bakışta damarları, kasla-
rı, her şeyi yerli yerinde görüyorsunuz. Öksürük, sararma yahut 4. Dil-kültür ilişkisinin en önemli alt başlıklarından biri de atasöz-
kalp çarpıntısı yalnız bedenin bir kısmını onu da şöyle böyle leri ve deyimlerdir. Günümüzde mevcut dillerdeki kalıplaşmış
gösterebilir. Ben yaptıklarımı değil kendi öz benliğimi anlatıyo-
rum. Bence insan ne olduğunu bilmede dikkatli olmalı. İyi tarafı- ifadelerin bilhassa atasözlerinin millî ruhu yansıttığı görül-
nı da kötü tarafını da aynı titizlikle ortaya çıkarmalıdır. Eğer ben mektedir. Hatta bu atasözlerinden bazılarına farklı milletlerin
kendimi iyi ve olgun görseydim bunu bağıra bağıra söylerdim. dilinde farklı sözcüklerle kurulmuş şekilde rastlanmaktadır.
Kendine değerinden az paha biçmek korkaklıktır, pısırıklıktır. Mesela bir köyde iki muhtar, bir şehirde iki vali, bir ülkede iki
Kendini olduğundan fazla göstermek de çok defa gururdan değil devlet başkanı olamayacağını; olursa işlerin karışacağını dile
budalalıktandır. Aristoteles’e göre hiçbir iyilik sahtelikle bir arada getirmek üzere kullandığımız “Horozu çok olan köyün saba-
gitmez; doğru, hiçbir zaman yanlışa yer vermez. hı geç olur.” atasözünün farklı versiyonları çıkar karşımıza.
İngilizler, “Aşçılar çoğaldı mı çorba tatsız olur.”; İtalyanlar,
Aşağıdakilerden hangisi yazarın bu parçadaki ifadelerini “Çok horozun öttüğü yerde güneş doğmaz.”; İranlılar, “İki
destekler niteliktedir?
kaptan gemiyi batırır.” şeklinde dile getirirler bu durumu.
A) Eserin değer kazanması için estetik boyutunun ön planda
olması gerekmektedir. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir?
B) İyi bir eser dönemin beğeni algısına uygun şekilde oluştu- A) Dillerin birbirinden kelime alışverişi yapması kaçınılmazdır.
rulmalıdır.
B) Deyim ve atasözlerinin varlığı gelişmiş dillerin göstergesidir.
C) Bir eseri kurgu olduğunu unutmadan değerlendirmek ge-
rekmektedir. C) Benzer söz kalıplarını kullanan milletler benzer şekilde yaşar.
D) Eserler, yazarlarının iç dünyalarını tüm ayrıntısıyla yansı- D) Az sözle çok şey ifade etme geleneği dillerin hepsinde
tan haritalardır. vardır.
E) Hayata dair gerçekler ve iyilik üzerine kurgulanmış eser- E) İnsanlığın ortak meseleleri benzer şekillerde dil unsurları-
ler kalıcı olur. na yansır.
85