Page 125 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 125

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10             57

             2. ÜNİTE > Hikâye  Kazanım A.2.6: Metindeki şahıs kadrosunun özelliklerini belirler.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi

             Etkinlik İsmi                   Kahramanlar ve Karakterleri                             25 dk.
             Amacı      Öyküleyici metinlerde şahısların rol dağılımları, olay akışını etkileyen fiziksel, psikolojik ve ahlaki özellikleri,            Bireysel
                        toplumsal statüleri, tarihsel kişilikleri veya bu kişiliklerle ilişkileri belirleyebilmek.

              Yönerge  Metni okuyunuz. Aşağıdaki soruları okuduğunuz metin çerçevesinde cevaplayınız.
                     (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

                                                 Kabak Çekirdekçi

              (…)
              – O senin ahbabın mı?
              Başını gururla salladı. Anladım ki bu bir şahsiyet, küçük yeğenimin ruhuna ahbaplığı gurur veren bir sima.
              Fazlı Paşa yokuşu çocuklar dünyasındaki meşâhirden biri. Onu, ürkütmeden karanlıkta tatlı tatlı konuşmak
              zeminini hazırlıyordum.
              – Gazeteleri ne yapacak? Kabak çekirdeği mi saracak?

              Yanaklarından alev çıkarak başladı. Siyah gözleri eğlenip eğlenmediğimi anlamak için yüzüme batıp çıkıyordu.
              Ben tabiî bir tebessüm gölgesi bile bulundurmayacak kadar ciddî olmuştum.
              – Gazeteleri okumak için ister. O vaktiyle kâtipmiş, kadro harici olmuş, burada evi varmış, satmış, Karagüm-
              rük’e taşınmış. Kimseden bir şey istemez, ama gazeteye dayanamıyor. Hele mektebe giden küçük bir kızı var, o
              olmasa kendi gazetesini de alır. Bu kadar uzaklara da kabak çekirdeği satmağa gelmez. Hep sıkıntıyı onu mek-
              tebe göndermek için çekiyor.
              Boğazında bir yumru ile durdu.
              – Bir gün ona vermek için gündeliklerimden biriktirdim, sakladım.
              – Aldı mı?
              – Yüzüme bir tuhaf baktı. Galiba gözlerinde yaş vardı. “Kızım bu parayı niçin veriyorsun, kabak çekirdeği para-
              sını verdin.” dedi. Sonra parayı avucuma tekrar koydu. “Sakın bir daha bir şey almadan kimseye para verme,
              vermek de almak da çok ayıptır.” dedi.

              Yeğenim çok müteessirdi.
              – Darıldı diye o kadar korktum ki… Ama ertesi akşam yine bizim kapının önünde durdu, benimle konuştu.
              Eski gazeteler varsa okuyacağını söyledi. Kapının önünde gazın altında gazeteyi okuyup gidiyor. Şimdi beni çok
              seviyor ve her akşam kızını anlatıyor. Bu sene mektepte nakış…
              Artık yeğenimi dinlemiyordum, içimde garip bir didiklenme olmuştu. O garip sesin sahibini görmek istiyor-
              dum.
              (…)
              Bir akşam kesici, dondurucu bir karayel fırtınası arasında zavallı bir sivrisinek inceliğiyle kabak çekirdekçisinin
              sesini duydum. Onu Müsteşar Beyin evinin önündeki parlak ziyada bir an görebildim.
              Evvelâ belki altı olmayan kocaman düğmesiz iki potin içinde yürümeğe çabalayan değnek gibi iki çıplak ayak
              göründü; sonra etrafında parça parça pantolonu sarkmış iki bacak hareket etti. Çöp gibi boynunun içinde kay-
              bolduğu eski geniş bir redingot bakiyyesi elektrik içinde belirdi, rüzgârla dağılan uzun vahşi bir kır sakal orta-
              sında zavallı, ince, mavi, hasta bir sima rengini kaybetmiş bozulmuş bir fes alında öne doğru eğilerek arkasında
              götürdüğü ağzı bağlı kabak çekirdeği çuvalını çekmeğe çalıştı.
              (…)
              Ertesi gün kar başladı. O günlerde bir akşam yeğenim soğuktan kızarmış gözleri ve burnuyla geldi. Ürkmesin
              diye lâmbayı yakmadım.
              – İsmail Hakkı Bey geldi.



                                                                                                   123
   120   121   122   123   124   125   126   127   128   129   130