Page 120 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 120
54 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10 Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
(…)
Nihayet son sefer hazırlandı. Değirmenin önünde selametlenirlerken yeni doğan güneş bu küçük
kafilenin kaldırdığı tozları parlatıyor, yaldızlı bir bulut içinde yokuşa tırmanan köylüler geride kalan-
lara sanki yükseliyor, göklere kalkıyor gibi görünüyordu.
Boz eşek bir daha dönmedi.
(…)
Refik Halid KARAY, Memleket Hikâyeleri
1. O zaman muhtar Hüsmen köylülerden ikram kimin sırası ise ona haber gönderir, kendisi de, oca-
ğında, yaz kış, sönmemecesine çıra kütükleri alevlenen misafir odasına yolcuyu yerleştirirdi. Metinden
alınan bu ifadede de görüldüğü gibi Anadolu’da yolcuları misafir etmek geleneklerimiz arasındadır.
Türkçede “Tanrı misafiri” sözüyle ifade edilen bu gelenek sizce neden yaşatılmalıdır? Bu geleneğin
hikâyede yaşanan olaylara katkısını da göz önünde bulundurarak düşüncelerinizi yazınız.
2. Köy, dünya ahvalini bu gelip geçici, cahil insanların getirdikleri yalan yanlış haberlerle öğrenirdi. cüm-
lesi “Köy, dünya ahvalini bu gelip geçici, eğitimli insanların getirdikleri doğru ve gerçek haberlerle
öğrenirdi.” şeklinde yazılsaydı metnin olay örgüsünde bir değişiklik olur muydu? Niçin?
3. Vakfetmek, mal ve mülkünü satılmamak şartıyla bir hayır kurumuna veya işine bağışlamaktır. Size
bir yetki verilmiş olsaydı hikâyedeki olaydan yola çıkarak vakfedilen bir yeri, toplumun yararı için
nasıl kullanırdınız? Niçin?
4. Hikâyeyi, yaşanan olaylarla ilişkilendirerek iki farklı şekilde bitiriniz.
a)
b)
118
Hazırlayan: Cüneyt ZÜHRE