Page 135 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 135

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10             62

             2. ÜNİTE > Hikâye  Kazanım A.2.8: Metinde anlatıcı ve bakış açısının işlevini belirler.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi

             Etkinlik İsmi                      Anlatıcı ve Bakış Açısı                              25 dk.
             Amacı      Öyküleyici metinlerde anlatıcının özellikleri ile hangi bakış açısının kullanıldığını belirleyebilmek.            Bireysel


              Yönerge  Metni okuyunuz. Aşağıdaki soruları okuduğunuz metin çerçevesinde cevaplayınız.
                     (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

                                                Hikâyet-i Murad Şah

              (…)
              Günlerden bir gün babasının elinde bir kâğıt sureti var. Murad Şah’dan sakınıp kâğıdı minder altına
              haps edip sakladı. Şimdi Murad Şah pederine sual edip pederi deyi vermedi. Şimdi şahzâde melûl
              olup pederine gücenip düşünürken gaflet basıp uykuya daldı. Bir de bîçâre Murad Şah nıfü’l-leylde
              rüyâsında bir kız, ayın on dördüne benzer, mahbup, zîbâ gelip,

              “Ey Murad Şah aç gözünü, elimden şu doluyu iç.” deyip sundu.
              Bir de bîçâre Murad Şah uykudan uyanıp baktı ki bir kimse yoktur. Gönül cevelân edip ağlamaya baş-
              ladı. Yine akşam oldu, gafletle varıp yine rüyasında bir kız gelip elinde doluyu sundu.

              Tamam üç gece tamamında elinden doluyu alıp nûş edip kız eyit ki:
              “Ey Murad Şah beni aradığın vakit Yemen Şah Kızı Gül’izâr deyip bulasın.” dedi.
              Şimdi Murad Şah uykudan uyanıp baktı ki bir kimse yok, bir de âşık olmuş ve Yemen Şah Kızı
              Gül’izâr’ı fikrine girmiş düşünürken vâlidesi yanına geldi.

              “Oğlum ne düşünürsün?” dedikte Murad Şah;
              “Ne düşünmeyem, babam benden bir kâğıt suretini sakladı. Şimden sonra bu yer bana haramdır.”
              deyip ağladı.

              Bilmedi bu ki sûret Gül’izâr’ın sureti imiş. Vâlidesi sual eyledi:
              “Oğlum derdini bana söyle.” dedi.
              Başladı Murad Şah ağlamaya. Yine anası eline ayağına düşüp,
              “Şu kırk elli yaşımda seni Tanrı bize yoktan verdi. Senin nen eksik, bizi böyle ağlayıp da mahzun
              edersin.” deyip vâlidesi ağlamaya başladı.
              Şimdi Murad Şah validesinden bir saz isteyip vâlidesi çarşıdan bir saz getirip sazı Murad Şah’ın eline
              verdiler. Şimdi Murad Şah sazı eline alıp bu beyti söyledi:

                     Murad Şah eyitti:
                     Elinde bir dolu sundu destime
                     Aşkın dolusunu içtim ben bugün
                     Gaflette yaturken geldi üstüme
                     Hakkın keremine düştüm ben bugün
                     (…)
                     Andan anasının babasının ellerini öpüp giderken vâlidesi bu beyti söyledi:
                     Vâlidesi eyitti:
                     Gine tazelendi yaramın başı
                     Gözüm nuru ciğer köşem tezce gel
                     Başım için etme elvân bu işi
                     Sakın alma inkisârım tezce gel
                     (…)



                                                                                                   133
   130   131   132   133   134   135   136   137   138   139   140