Page 163 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 163
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10 76
2.ÜNİTE > Hikâye Kazanım A.2.12: Metinde edebiyat, sanat ve fikir akımlarının/anlayışlarının yansımalarını değerlendirir.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Nesillerin Ruhu 25 dk.
Amacı Metni; bağlı olduğu edebî dönem, akım, gelenek, topluluk açısından değerlendirmek. Metni aynı, benzer, Bireysel
farklı veya karşıt anlayıştaki metinlerle karşılaştırmak.
1.Yönerge Metni okuyunuz. Aşağıdaki soruları okuduğunuz metin çerçevesinde cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Müjde
Sabaha yakındı. Arkamızda bıraktığımız tepelerin üstü morlaşıyordu. Genç şairlerle bizi siperlere
doğru götüren arabalar, karanlığın içinde, birbirinden intizamsız kafilelerle ayrılmış, tıpkı bir “dargın
seyyahlar” kervanı gibi ilerliyordu. Sağımızda siyah körfezin denizi, uyanık dalgalarıyle ötüyor, sazlığa
benzeyen karaltılar ta sahile kadar uzanıyordu.
(…)
Kibrit, fener yakılmayacaktı. Ömründe ilk defa harp mıntıkasına giren acemi bir asker heyecanı duyu-
yorduk. Gözlerimiz görünmeyen ufuklarda kruvazör, torpido hayalleri arıyordu. Araba arkadaşım
şairlerin gözlüklüsü:
– Bakın, diye açık perdeden parmağını uzattı, bir ziya var. Hafif bir ziya…
– Nerde?
– Denizin ortasında…
(…)
– Torpido falan olsa zaten aydınlık göstermez.
– Ama bacasından bir kıvılcım çıksa yine görünür.
– Tutalım ki kenarda bir torpido var. Yoldan geçen her arabaya ateş eder mi?
– Eder ya…
Şairlerin en genci bana:
– Niçin edecek?
diye sordu. Latife etmek istedim:
– Düşman, her arabayı cephane farzetmeğe mecburdur.
– Yok canım..
– Ya arabadakiler yaralılarsa?..
– Yaralılar geceleyin, fenerleri söndürülmüş arabalarla gizlice götürülmez.
– Eee?..
– …
Yolun birkaç kilometre süren sahil kısmını, konuşurken nasıl geçtiğimizi duymadık. Yine denizin sesi
sustu. Yine küçük tepelerin mahmur sükûnu başladı. Göğün morlaşan kenarı eriyor, menekşe rengine
giriyordu. Etrafımızdaki çalılar uyumuş seyirci gölgeler gibi göründü; arabamız durdu. Eğildim:
– Ne oldu?
Ömer Seyfettin, Bütün Hikâyeleri
Kelime Dağarcığı:
kruvazör: Hızlı savaş gemisi. mahmur: Süzgün. torpido: Denizcilikte bot.
1. Metni göz önünde bulundurduğunuzda Ömer Seyfettin’in cümle kurma biçimi, sözcük seçimi,
işlediği konu ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?
161