Page 159 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 159

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10             74

              2.ÜNİTE > Hikâye    Kazanım A.2.12: Metinde edebiyat, sanat ve fikir akımlarının /anlayışlarının yansımalarını değerlendirir.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi

             Etkinlik İsmi                   Devirlerden Akan Hikâyeler                              25 dk.
             Amacı      Sanat eserlerini oluşturulduğu dönemin koşulları içinde değerlendirebilmek.            Bireysel

             1.Yönerge Metni okuyunuz. Soruları metne göre cevaplandırınız.
                     (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

                                             On Dört Yaşında Bir Adam

              (…)
              Tıpkı bir büyük adam gibi bakıyor.
              Zaten, Anadolu çocuklarında bu büyük adam bakışı ve bu olgun erkek tavrı seyrek görünen şeyler-
              den biri değildir. Bunlar, bazı mahlukat gibi sanki doğdukları günden itibaren yürümeye, işlemeye
              ve hayatı anlamaya başlarlar. Hiç oyun devirleri yoktur; sekiz dokuz yaşlarına basar basmaz maişet
              kaygıları, vaktinden evvel kavrulan kabuk bağlayan fidan vücutlarını şiddetli bir rüzgâr gibi sarsmaya
              başlar. Bu çocuk da neden onlardan biri olmasın, soruyorum:
              – Sen kaç yaşındasın bakayım?
              – On dört yaşındayım, diyor ve acayip bir vakar ile önüne bakıyor. Mutlaka mübalağa ediyor, ben ona
              on ikiden fazla veremiyorum.
              – Hangi köydensin?
              –  Kara Işık Köyü’ndenim.

              – Böyle geç vakit şehre ne yapmaya gidiyorsun? Başı ile arkasındaki çuvalı işaret etti:
              – Azıcık kuru yemiş götürüyorum; yarın sabah pazar var... dedi. “...” nin pazarı erken olur; yola sabah-
              tan çıkarsam, yetişemiyorum.
              Bir müddet o da, ben de sustuk. Çocuk gene dikkatli dikkatli beni tetkik ediyor. Dedim ki:

              – Sizin köyden şehre kaç saatte gidilir?
              –  Ağır ağır yürürsen tam altı saat, dedi.
              – Altı saat!... Çok uzak değil mi? Yorulmaz mısın?
              Sualimi anlamadı; duruşunda “Yorulmak mı? O da nedir şunun söylediğine bak!” demek istiyor gibi
              bir hâl vardı. (…)
              (Ve birden büyük bir merakla sordum.) “Senin baban filan yok mu?”
              Başı ile bir “Hayır!” işareti yaptı. Sonra hiç de mahzun görünmeyen bir tavırla:

              – Babam seferberlikte askere gitti. Geçen sene künyesi geldi, dedi. (Künyesi geldi, köylü lisanında
              öldü demektir.)
              (…)
                                                                         Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU

             1. Yakup Kadri, tamamıyla kişisel bir sanat anlayışına sahipken Balkan ve 1. Dünya Savaşı’nın memle-
                 kete yaşattığı acı gerçeklere ve yıkıma tanık olduktan sonra gerek dil gerek tema bakımından farklı
                 bir anlayışa yönelir.
                 Bir sanatçının edebî anlayışının yaşadığı dönemin gerçeklerine göre şekillenmesi hakkındaki görüş-
                 leriniz nelerdir? Açıklayınız.







                                                                                                   157
   154   155   156   157   158   159   160   161   162   163   164