Page 498 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 498

241       TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10                          Ortaöğretim Genel Müdürlüğü




           aydınlığı içindedir. Perde açıldığı vakit Ferhad, henüz diktiği on birinci kavağın yanında durmakta,
           ellerinin toprağını silkelemek için avuçlarını birbirine sürtmekte ve kavakları saymaktadır.
           FERHAD: Sekiz, dokuz, on, on bir ... On birinci kavağı diktik...On birinci seneye giriliyor ... Nerdey-
           se gün iyice ağaracak ...
           (On birinci kavağı okşar, konuşur.) Üşüyorsun kavak yavrusu, üşüyorsun, evlat ...
           KAVAK: Üşüyorum ...
           FERHAD: Birazdan ısınırsın, kavakcığım. Bir saate varmaz. Güneş senin yapracıklarına değdi miydi?

           KAVAK: Bilmem ki ısınır mıyım?
           FERHAD: Haydi, haydi, naz etme. lsınırsın ... Bak şu en baştaki ağabeyine. On yıl önce diktim onu.
           Şu boya bosa bak. O da senin gibi cılızın biriydi halbuki ... Hem seninle uğraşacağız diye ahbaplarla
           selamlaşmayı unuttuk bugün. (Çınar ağacına dayalı duran gürzünü alır.) Merhaba, yüz batmanlık
           gürzüm benim, merhaba ...
           GÜRZ: Merhaba ...

           FERHAD: (Gürzünü yere dayar, ona yaslanır ve tıpkı köy kahvesinde etrafı selamlıyormuş gibi.) Mer-
           haba, Demirdağ, merhaba meskenimiz, merhaba ...

           DEMİRDAG: Merhaba ...
           FERHAD: Merhaba, Çobanyıldızı, hâlâ deve çanı gibi sallanır durursun orada, merhaba ...

           ÇOBANYILDIZI: Merhaba ...
           FERHAD: Merhaba ışıyan karanlık, merhaba ...
           IŞIYAN KARANLlK: Merhaba ...

           FERHAD: Karacalar, geyikler, merhaba...
           KARACALAR, GEYİKLER: Merhaba...
           FERHAD: Kışı bekleyen kurt, kestanelikte yatan ayılar, insan tenini seven yılan, böcekler, otlar, ağaç-
           lar, zeytin dalı, buğday tanesi, gülen nar, ağlayan ayva, merhaba ...
           KORO: Merhaba ...

                                                                      Nazım Hikmet Ran, Ferhad ile Şirin

           Kelime Dağarcığı
           minelgaraib: Aşktan ve gariplikten. (Tam söylenişi, minel aşk minel garaib’dir.)

          1.  Metnin başında yer alan Mecnun-Ferhat karşılaştırmasıyla yazarın Ferhat’a nasıl bir kişilik özelliği
             vermek istediğini düşünüyorsunuz?





          2.  Metinde Ferhat’ın kavak, yıldız ve geyikle söyleşmesi size hangi edebiyat geleneğini düşündürdü?






          3.  Metnin başında yer alan rubai size hangi şiir geleneğini düşündürdü?





          496
                                                                                Hazırlayan: Halil Kürşat SEZGİNER
   493   494   495   496   497   498   499   500   501   502   503