Page 501 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 501
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10 243
6.ÜNİTE > Tiyatro Kazanım A.3.10: Metinde edebiyat, sanat ve fikir akımlarının yansımalarını değerlendirir.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Tiyatroda Sanat Akımları 25 dk.
Amacı Metinden yola çıkarak sanat akımlarını tanıyabilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Vişne Bahçesi
(…)
TROFİMOV — Çiftlik bugün satılmış ya da satılmamış, hepsi bir değil mi? Bu iş çoktan bitmişti, ge-
riye dönüş yok, yol kapandı. Sakin olun sevgili dost. Kendinizi aldatmayın. Yaşamınızda hiç değilse
bir kez olsun gerçeğin doğrudan doğruya gözlerinin içine bakın.
L. ANDREYEVNA — Hangi gerçeğin? Siz gerçeğin ve gerçek olmayanın nerede olduğunu görebiliyor
musunuz? Bense yitirdim görme yeteneğimi, hiçbir şey göremiyorum. Siz bütün önemli sorunları
gözü pekçe çözümlüyorsunuz, fakat söyleyin bana cancağızım, gençliğinizden ötürü değil mi bu; bu
sorunların hiçbirinin size acı vermeyişinden ötürü değil değil mi? Gözü pekçe bakıyorsunuz ileriye
doğru; fakat bunun nedeni orada korkunç bir şey görmeyişiniz, böyle bir şey beklemeyişiniz değil
mi? Hayatın genç gözlerinize henüz kapalı oluşu değil mi? Bizden daha dürüst, daha cesur, daha cid-
di bir kişiliğiniz var... Fakat biraz derinliğine düşünün, azıcık yüce gönüllü olun da bağışlayın beni.
Burada doğdum ben; babam, annem, dedem burada yaşıyorlardı... Seviyorum bu evi; vişne bahçesi
olmadan kavrayamıyorum hayatımı... (Sarılıp alnından öper Trofimov’u.) Oğlum burada boğuldu...
(Ağlar) Acıyın bana, iyi doğru insan.
TROFİMOV — Acınızı tüm ruhumla paylaştığımı biliyorsunuz.
L. ANDREYEVNA — Fakat başka türlü, başka türlü söylemek gerek bunu... (Şalını alır; üstünden
yere bir telgraf düşer.) İçimde öyle bir ağırlık var ki bugün, anlayamazsınız. Burası çok gürültülü; her
ses ruhumu irkiltiyor, odama da kapanamıyorum, tek başımayken sessizlik korkunç. Beni suçlama-
yın Petya... Sizi aileden biri gibi severim. Anya’yı seve seve verirdim size, yemin ederim... Ama iki
gözüm, okumak da gerek, okulunuzu bitirmelisiniz. Sizse hiçbir şey yapmıyor, alınyazınızın elinde
oradan oraya savrulup duruyorsunuz, tuhaf bir şey bu... Öyle değil mi? Ha? Şu sakalınıza da bir şey-
ler yapmalı ki büyüsün azıcık... (Güler.) Gülünçsünüz!
TROFİMOV (Telgrafı yerden alarak.) — Yakışıklı olmak diye bir sorunum yok.
L. ANDREYEVNA — Telgraf Paris’ten. Her gün geliyor. Dün, bugün. Bu yabanıl adam hastalanmış
yine, işleri yine tıkırında değil. Bağışlanmak diliyor benden; oraya gideyim diye yalvarıyor. Paris’e
gidip onun yanı başında olmam gerekirdi gerçekten de. Yüzünüz pek ciddi Petya; fakat ne yapabi-
lirim cancağızım; hasta, yalnız, mutsuz biri, orada kim bakar ona, onu kim hata yapmaktan korur,
ilaçlarını kim verir zamanında? Niye gizleyeyim, ne diye susayım, seviyorum onu, açık bir şey bu.
Seviyorum, seviyorum... Boynumda bir taş bu, kendisiyle dibe doğru çekiyor beni... Fakat seviyorum
bu taşı ben, onsuz yapamam. (Trofimov’un elini tutup sıkar) Kötü bir şey düşünmeyin Petya, hiçbir
şey söylemeyin, konuşmayın...
TROFİMOV (Gözyaşları arasından.) — Tanrı aşkına bağışlayın açık sözlülüğümü, fakat bu adam
soyup soğana çevirdi sizi!
(…)
Anton Çehov, Vişne Bahçesi
499