Page 129 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 129

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11            62

             2. ÜNİTE > Hikâye             Kazanım A.2.16: Metinlerden hareketle dil bilgisi çalışmaları yapar.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi                       Dil Bilgisi, Dil Bilinci                        25 dk.

             Amacı     Cümlenin ögelerini ve noktalama işaretlerinin işlevlerini belirleyebilmek.  Bireysel

             Yönerge  Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız.
                     (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)


                                                      Krallık
             Ali Rıza, Kaşıkadası’na yanaştırdığı sandalı çakıllara çekti. Sonra hemen, sandalın burnu hizasına, bağ-
             daş kurup oturdu. Uzun zaman mühim bir şeyler düşündü. Mühim diyoruz ama, bu kendi kendimize
             verdiğimiz bir peşin hükümden başka bir şey değildir. Doğru olması bir şey ifade etmez. Bir insanın
             mühim ve saçma şeyler düşündüğünü nasıl bilebiliriz? Düşünen adamın kendisi bile böyle bir hüküm
             veremedikten sonra…
             Kendi kendine;
             — Ne duruyorum be! Alırım çoluk çocuğu, bekçi gibi gelir yerleşirim. Kim ne diyebilir?
             Bu mülahazayı kafasında değil, bağıra bağıra yaptı. Yerinden kalkmadan evvel biraz düşündü:

             — Kim ne diyebilir ha?..
             Sandalı var kuvvetiyle iterek, içine bir lastik top çevikliğiyle atladı. Akşam lüfere müşteri götüreceği için
             yem hazırlamaya çıkmıştı.
             (…)

             Küçük zarganaları akşama tava yapacağı için bir kovanın içine doldurmuş, ötekilerini lüfer yemi yap-
             mak üzere sandalın döşeme tahtaları altına fırlatmıştı.
             Burgaz’ın kömür iskelesine yanaştı. Demiri attı. Sandalın koltuğunu demir halkaya düğümledi. Evin
             yolunu tuttu. Ali Rıza bir evin bodrum katında iki oğluyla yatıp kalkardı.
             (…)
             Bodrumun kapısını ayağıyla yarı çekmiş, hızlı hızlı gidiyordu. Yüz metre yürümemişti ki karşısına elin-
             de balık tepsisi, paytak yürüyüşlü bir balıkçı çıktı:
             — Hani vre, Ali Rıza, yoktu senin hasırın dünyada?
             (…)
             Cevap vermeye lüzum görmeden yürüdü. Eski hasırı bu yüzden yaktığı için balıkçının sözüne fena canı
             sıkılmıştı.
             (…)
             Rıza, nihayet Kaşıkadası’na eşyalarıyla vardı. Kaşıkadası’nın eski bekçisi Hırant’ın bıraktığı bir masa, iki
             sandalye, bir pırtı kilimi, Ali Rıza, adeta keşfedercesine bulup çıkardı. Hırant, bir de çerçevesiz bahar
             levhası bırakmıştı. Onu da örümceklerinden temizledi. Sonra karşısına geçip bir seyretti ve beğendi.

             (…)
                                                                                Sait Faik Abasıyanık, Şahmerdan


             Kelime Dağarcığı:
             mülahaza: Düşünce. müstesna: Dışında, ayrı, hariç tutularak. pırtı: Değersiz şey, eşya. zargana: Uskumrumsugillerden, 40-60
             santimetre boyunda, vücudu silindir biçiminde, gaga gibi ince, uzun, sivri ağızlı bir balık.








                                                                                                   127
   124   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134