Page 128 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 128
61 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
Biraz açılır gibi oldum. Zaten kentin bitiminden kıvrılan bir yol beni hemen kentin içine attı. Geniş
bir caddeye çıktım. Buraya da gelmişti bahar. Köşede gözüme bir çiçekçi ilişti. Önünden geçerken bir
şeyler uzatır gibi yaptı. Oralı olmadım.
(…)
Vatan, 28 Mart 1954, s.3
Sabahattin Kudret Aksal, Gazoz Ağacı ve Diğer Öyküler
Kelime Dağarcığı:
arya: Operalarda solistlerden birinin orkestra eşliğinde söylediği, genellikle kendi içinde bütünlüğü olan parça. çelik çomak: Ço-
cukların, çomakla çeliğe vurarak oynadıkları oyun. kara kış: Kış ortası, kışın en şiddetli zamanı, zemheri. yazgı: Kader, alın yazısı.
1. Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı’nda hikâye türü 1923-1940 ve 1940-1960 yılları arası olmak üzere
iki dönemde incelenmektedir. Bu dönemde yazılan hikâyeler çoğunlukla Millî Edebiyat etkisinde
yazılan, toplumsal gerçekçi konulara ağırlık veren, modernizmi esas alan, millî-dinî duyarlılıkla
yazılan, bireyin iç dünyasına ağırlık veren hikâyeler olmak üzere sınıflandırılmaktadır. Bu bilgi-
lerden ve okuduğunuz metinden hareketle Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı yazarlarımızdan olan
Sabahattin Kudret Aksal’ın edebî kişiliğini açıklayınız.
2. Okuduğunuz metnin 1954 yılında yayımlandığı altındaki dipnottan anlaşılmaktadır. Bu not ve
yazarın adı olmasaydı metindeki ifadelerden yola çıkarak metnin yazıldığı dönem tahmin edilebi-
lir miydi? Açıklayınız.
3. …İnsanın usu takılmasın bir kez bir şeye. Aklımıza takılan bir şey ister önemli olsun ister önemsiz,
bütün düşüncemizi durdurur, gücümüzü kesiverir. İnsanın düşüncesi, yaşama gücü duruverir orada.
Akan bir suyun birdenbire durması gibi. O kadar birdenbire, o kadar kesin.
Okuduğunuz metinde geçen yukarıdaki ifadeleri Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı hikâye anlayışına
göre yorumlayınız.
126
Hazırlayan: Mustafa EREN