Page 123 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 123
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 59
2. ÜNİTE > Hikâye Kazanım A.2.14: Yazar ile metin arasındaki ilişkiyi değerlendirir.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Yazar Eser İlişkisi 25 dk.
Amacı Yazarların metinlerin oluşumuna etkisini belirleyebilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Şehitlerin Duası
(…)
Rüyaları bile hep birbirine benziyor. Bazen babası onu bağrına basıyor ve “kızım, kızım” diye inliyor…
Bazen de ağabeyi onun saçlarını okşayarak “kardeşim, kardeşim” diye hıçkırıyor. Bir öksüzün gönlü
için “yuva” erişilmez bir bahtiyarlık, uzak bir Kızıl Elma’dır. Öksüz, ailesi olanlara şaşkınlıkla ve hasretle
bakar. Bu da perşembe günleri evlerine dönenlere öyle bakıyor ve öyle sanıyor ki insanlar öksüzler ve
öksüz olmayanlar olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Kendisini o kadar yalnız hissediyor ve o kadar hak-
lardan mahrum biliyor ki, hayatını dolduran iki büyük hasretten bile bahsetmeye utanıyor. Fakat gece
olup yatağına girdi mi zaman kendisiyle baş başadır. Artık o zaman kendisine kimse karışamaz. O
zaman o iki ölüyü ve hayatta olanı istediği gibi düşünür. İsterse onlar için ağlar ve ıslak gözlerle uyku-
ya dalar, ıslak gözlerle uyanır. Son defa rüyasında, sonsuz bir bozkırın ortasında, bir mezarın başında
babası, ağabeyi ve kendisi diz çökerek sessiz sessiz ağlamadılar mı? Rüyalar bizim isteklerimizin garip
şekilli şifreleridir. Fakat ah öksüzlük…
Yağmur çoğalıyor… Rüzgâr serin… Ve kız hâlâ açtır… Kafasında iki fikir çarpışıyor… Düşünüyor ki
yaşamak kendi hakkıdır… Fakat…. Karşısındaki düşünceler gülüyor ve onu nazikâne çağırıyor… Fakat
nereye? Titreyen bir vücut… Yanan bir baş ve ağlayan gözler. Fakat açlık ve yuvasızlık korkunç… Ay
dede, niçin bir yol göstermiyorsun? Kız yavaş yavaş kalkıyor… Kararını vermiştir. Bu karar bütün fena-
lığına, çirkinliğine ve iğrençliğine rağmen yaşamak kararıdır. Çünkü hayat tatlı… Kendi koluna giren
hislerine ürkek adımlarını uydurarak bilmediği karanlık bir sokağa doğru yürüyor… Ve tam bu sırada
korkunç bir sağanak… Korkunç gök gürültüleri ve yıldırımlar… Bu bir fırtına mı? Hayır!.. Bu, iki şe-
hidin ve sayısız şehitlerin isyanıdır… Şehitler ağlıyor… Biz yağmur sanıyoruz… Şehitler hıçkırıyor…
Rüzgâr diyoruz... Şehitler haykırıyor… Fırtına zannediyoruz… Ve şehitlerin duasına da yıldırım adını
veriyoruz…
Gece… Üstümüzde çarpan kanatlar şehitlerin duasıdır. Onlar bir şey söylüyorlar. Fakat fânilerin kulağı
onu işitmiyor... Bak, rüzgâra kulak ver. “O bir şehit kızı, şehit kardeşiydi. Yarın da ötekiler gibi bir şehit
karısı ve şehit anası olacaktı.” diye inliyor. Bak, harabedeki baykuşu dinle: “Ey Türk eli, bu yüzden senin
alnın karadır.” diye lanet savuruyor.
(…)
Hüseyin Nihal Atsız, Şehitlerin Duası
1. Metinde şehit yakını bir kızın hayatından kesitler anlatılmıştır. Metinden hareketle yazarın şahsiyeti
ve hikâyenin adı arasında nasıl bir bağ olduğunu belirtiniz.
121