Page 122 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 122

58        TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11                          Ortaöğretim Genel Müdürlüğü



          man neden sonra ayıldı. Akşama, iş paydos edilinceye kadar, Zeynep’in koyduğu destenin üstünde,
          bomboş gözlerle, bir topak olup çalışanlara baktı. Utancından başını yerden kaldıramıyordu.
          Paydosta Zeynep Osman’ın elinden tutup arabaya bindirdi. Çocuk yumuşacık bir külçe gibiydi. “Os-
          man’ım,” dedi, “bugün sen çok iyi çalıştın. Mustafa Ağa hakkını fazlasıyla verecek...” Osman şaşırarak,
          “Verir mi ki?” diye sordu. “Sen çok çalıştın.”

          Osman canlanır gibi oldu.
          Tüm aile toplanmış, dışarda, kapının önünde yemek yiyor. Yemek yiyenler Osman’ın farkında değiller.
          (…)
          Birden bir ses... Donakaldı. Bırakıp kaçacak, kaçamıyor. Mustafa Ağa’nın karısı hayretle, “Aman,” dedi,
          “Osman! Osman bu... Gel Osman!” Yerinden kımıldamıyor. “Gel Osman’ım, otur da yemek ye!” Os-
          man aldırmıyor, susuyor. “Seni anan mı gönderdi?” Osman’ın başı yerde. Kaldırmıyor. “Sen tarladan
          gelince eve gitmedin mi yoksa deli oğlan? Anan seni şimdi arar, merak eder... “Kocasına eğilip bir şeyler
          söyledi. Sofradakiler gülüştü. Osman’ın içinden boyuna kaçmak geçiyor. Geçiyor ya, yerine mıhlanmış
          gibi. Mustafa Ağa, “Bakın hele şu bana, Osman’ın hakkını vermeyi unutmuşum...” dedi, kesesini çıkarıp
          Osman’a bir yirmi beşlik uzattı. Osman kaşla göz arası parayı kaptı. Koşa koşa eve gelip soluk soluğa
          anasının boynuna atıldı. “Al!..” dedi. Ana, yirmi beşliği üç kez başında döndürüp dudağına götürdü.
                                                                                 Yaşar Kemal, Sarı Sıcak

          1.  Yaşar Kemal, çocukluk ve gençlik yıllarında Çukurova yöresinde tarım işçisi ve şoför olarak çalış-
              mıştır. Okuduğunuz hikâye de dâhil, birçok eserinde bu yörenin insanını anlatmıştır. Bir yazarın
              yaşamının eserlerine yansımasıyla ilgili düşüncelerinizi yazınız.






          2.  İşe kalkarlarken Zeynep, “Osman’ım,” dedi, “sen git otur gayrı. Atı başkası götürsün.” Osman, “Olmaz,
              Zeynep Teyze,” dedi, “ben götürürüm. Hiç yorulmadım.” Atı elinden alınca Osman oturup hüngür
              hüngür ağlamaya, “Ben yorulmadım. Vallahi yorulmadım,” demeye başladı.

              Osman’ın yorulduğu hâlde pes etmeyen biri olarak yansıtılmasının sebebi ne olabilir? Yazarın da
              bir zamanlar içinde bulunduğu hayat şartlarını göz önünde bulundurarak tahmininizi yazınız.






          3.  Hikâyede ağırlıklı olarak kısa cümleler ve yalın bir anlatım tercih edilmiştir. Buradan hareketle
              yazarın sanat anlayışıyla ilgili olarak ne söylenebilir?






          4.  Bunaltıcı bir yaz gecesi... Gökte tek tük soluk yıldızlar, kocaman, testekerlek bir ay...
              Derken, kıpkırmızı bir ateş yuvarlağını andıran güneş karşı dağların ardından çıktı...
              Yarılmış, kızgın toprak, Osman’ın ayaklarının altında...
              Alttan yanıyor, tepeden yanıyor. Sıcak... Dünya kamaş kamaş... Göz açıp on metre ileriye bakılmıyor.
              Sıcak boğucu... Yel esmiyor, ufacık bir fısıltı bile yok.
              Yukarıdaki cümlelerde doğanın olumsuz bir şekilde betimlendiği görülmektedir. Bunun, yazarın
              yetiştiği ortama bakış açısıyla bir ilgisi olabilir mi?








          120
                                                                                        Hazırlayan: Levent ŞEN
   117   118   119   120   121   122   123   124   125   126   127