Page 29 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 29
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 12
1. ÜNİTE > Giriş Kazanım A.4.6: Metnin görsel unsurlarla ilişkisini belirler.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Bir Kere Görsem Unutmam 25 dk.
Amacı Metinde görsel kullanımının metnin etkisini artırmadaki işlevini kavrayıp ifade edebilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Yahya Kemal’in Kendi Gök Kubbemiz Adlı Kitabında Yer Alan Şiirlerinde Ölüm Algısı
İranlı Şair Hafız’ın Kabri Yahya Kemal Beyatlı
(…)
Yahya Kemal, Kendi Gök Kubbemiz’de yer alan Rindlerin Akşamı, Rindlerin Ölümü, Hayâl Beste, Dü-
şünce, Bir Dosta Mısrâlar adlı şiirlerinde de ölümü “rint” kavramı üzerinden temalaştırır. Turan Ka-
rataş, rindi “Dünyanın parasında pulunda gözü olmayan, olgunluğuyla, kalender davranışlarıyla öne
çıkan ve eski şiirimizde sıkça görülen bir insan tipi.” olarak tanımladıktan sonra bohem ve rindi karşı-
laştırır: “Batılı bir tip olan ‘bohem’, hayatın dış görünüşüne, paraya, mevkiye değer vermeyişi itibariyle
rinde benzer ancak ‘Şark’ın yetiştirdiği bir insan tipi’ olan rintte, bunları aşan ‘derin’ bir taraf vardır.”.
Karataş, “Kendisi de bir rint olan Yahya Kemal (...)” diyerek sözlerine devam eder.
(…)
Yahya Kemal Batı’da ortaya çıkan bohemden uzaktır, Doğu geleneğine dayanan rinde yakındır.
Yahya Kemal’in Rindlerin Ölümü, Rindlerin Akşamı ve Bir Dosta Mısrâlar gibi şiirlerinde rindane bir
üslup görülür. Şiirleri arasında en çok dikkat çekenlerden biri olan Rindlerin Ölümü, aslında rintlerin
ölmediğini değişerek/farklılaşarak yaşadıklarını belirten bir şiirdir. Yahya Kemal, şiirin birinci kıtasın-
da Hafız’ın kabri olan bahçede bir gül varmış / Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle diyerek gül
sembolüyle Hâfız-ı Şîrâzî’nin varlığının “gül”e dönüşerek sürdüğünü vurgulamak ister. Yahya Kemal’in
bu beyti için Sadık Tural da düşüncelerini açıklamıştır. Şiirde geçenin İran mutasavvıf şairi Hâfız-ı
Şîrâzî olduğunu söyleyen Tural, Hâfız’ı, “(...) gönül olgunluğuna ermiş, içi iyilik ve güzelliklerle dolu, bu
dünya hayatını umursamayan, aşkla sarhoş olmuş bir rinttir.” şeklinde tanıttıktan sonra, “Yahya Kemal,
onun mezarını bir gül bahçesine benzetiyor. Bu bahçede Hâfız’ın ruhu ‘her gün açıyor.’ Yeniden her gün
açarmış kanayan rengiyle mısrasında, kan kırmızısı rengiyle her gün açan gül, Hâfız’ın ölümsüzlüğe er-
miş olan ruhunun sembolüdür.” vurgusunu yaparak Beyatlı’nın gülü hangi amaçla kullandığına açıklık
getirir. Yahya Kemal, Rindlerin Ölümü’nün ikinci kıtasının son beytinde de Hâfız’ın ölümsüzlüğünü
pekiştirme yoluna gider: Ve serin serviler altında kalan kabrinde / Her seher bir gül açar, her gece bir
bülbül öter.
(…)
Ali Algül, Yahya Kemal’in Kendi Gök Kubbemiz Adlı Kitabında Yer Alan Şiirlerinde Ölüm Algısı
Kelime Dağarcığı:
asude: Rahat, sakin. bohem: Yarınını düşünmeden günü gününe tasasız, derbeder bir yaşayışı olan (kimse veya topluluk).
buhurdan: İçinde tütsü için kullanılan maddeler yakılan kap, buhurluk. Hâfız: İran’ın önde gelen lirik şairlerinden biri (Hâ-
fız-ı Şîrâzî). Şark: Doğu. Şiraz: İran’ın güneyinde tarihî bir şehir.
27