Page 316 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 316

155       TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11                          Ortaöğretim Genel Müdürlüğü




           Saatine baktı; kendi kendine: “Oh ne kadar gecikmişim.” dedi. Büyük ninesine yine meram anlatmak
           lâzım gelecekti. Son tünel gideli yarım saat olmuştu.
           Hakkı Celis, birdenbire çok yorgun olduğunu hissetti. Kan ter içinde idi ve kalbinde sonu gelmez
           bir azap vardı. Bütün ineceği inişleri, çıkacağı yokuşları, geçeceği yolları düşündü. Her şeye rağ-
           men Cihangir’e dönmek için şiddetli, önüne geçilemez bir arzu duydu. Fakat cesareti kâfi gelmedi.
           Mahçup, korkak ve iradesizdi. Sonra için için Seniha’ya kızdığını hissediyordu. Kendi kendine “Beni
           neden beklemedi?” diyordu. “Başkalarının arkadaşlığını benimle beraber olmaya tercih edişindeki
           sebep nedir? Bana karşı hiç bir meyli yok mu?...” diyordu.
           (…)

                                                                Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Kiralık Konak

          1.  Naim Efendi, “Sağ olsun diyordu; hemşire kendini hâlâ eski devirlerde zannediyor. Kıyafetler gibi ruh-
             lar da değişti. Büyüklere eski itaat, eski hürmet nerede? Kimde var? Bizim gördüğümüz terbiyedeki
             kimselerle şimdi alay ediyorlar. Belki hakları da var. Her eski şey biraz acayiptir; çocuklarımızın ço-
             cuklarını kendimize uydurmaya çabalamak ne beyhude... Onlar, her şeyden evvel, zamanın icaplarına
             uymaya mecburdurlar. Hemşire istiyor ki Seniha kendisi gibi olsun. Bu mümkün mü? Gençliğimizde
             kendisinin yaşayışı, giyinişi, düşünüşü, büyük validenin yaşayışına, giyinişine düşünüşüne benziyor
             mu idi?”
             Sizce metinde Naim Efendi’nin, hemşiresiyle ilgili söylediği bu sözler romandaki hangi meseleye
             dikkat çekmektedir? Açıklayınız.









          2.
               Naim Efendi “mutlu günler görüp geçirmiş, önemli devlet memurluklarında bulunmuş -kendi
               anlayışına göre- dünyayı ve insanları çok yakından tanımış” bir İstanbul beyefendisidir. Emek-
               liye ayrıldıktan sonra eski pırıltılı günlerinden uzaklaşmıştır. Eşinin vefatının ardından kızı
               Sekine Hanım, alafranga damadı Servet Bey, dejenere bir yaşam süren torunları Seniha ve Cemil
               ile birlikte konağında oturmaya devam etmiştir.
                                               Şemsettin Kutlu, Başlangıçtan Günümüze Kadar Türk Romanları

             Kiralık Konak romanında üç farklı kuşaktan kişilerin yaşadığı çeşitli olaylar, gizli ve açık çatışmalar
             anlatılmaktadır. Sizce esere neden Kiralık Konak adı verilmiştir? Açıklayınız.









          3.  Romanda Hakkı Celis’in yerinde olsaydınız verdiği sözü tutmayıp kendisini konakta iki saat bekle-
             ten Seniha’ya karşı tutumunuz ne olurdu? Açıklayınız.











          314
                                                                                 Hazırlayan: Hatice EROĞLU ÖRS
   311   312   313   314   315   316   317   318   319   320   321