Page 319 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 319

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11          157

             6.ÜNİTE > Roman  Kazanım A.2.4: Metindeki çatışmaları belirler.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi                        Çözmeden Olmaz                                 20 dk.
             Amacı      Metinlerdeki temel çatışmayı ifade edebilmek.                            Bireysel


              Yönerge  Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız.
                     (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)


                                                   Fatih-Harbiye
              (…)
              Bir gün evvel, aynı saatte geçtikleri yolun ve kaldırımın üstünde idiler. Şinasi bir gün evvelki azapları-
              nın hepsini hatırladı. Neriman’ın Fahriye’ye hiç gitmediği halde bu kadar cüretkârca yalan söyleme-
              sini hazmedemedi. Elleriyle öyle tesirli ve kat’î bir küçük hareket yaptı ki Neriman devam edemedi,
              sükût içinde yürüdüler. Bugün Şinasi önde gidiyordu. Kolunda kemençesi yoktu ve kıyafeti o kadar
              ihmal edilmiş değildi; halbuki Neriman yorgundu, elinde siyah torbalı udu vardı ve her günkü kıya-
              feti içinde idi. Bu muvaffakiyetsizlikten sonra büsbütün şaşırdı ve yoruldu. Fahriye’ye doğru sokula-
              rak perişan bir halde olduğunu ona hissettirdi, onun yardımını bekledi, Şinasi’nin önde olmasından
              istifade ederek bakıştılar.
              Fahriye düşündü ve sözü şöyle idare etti:
              — Hata ettin Neriman, gitmemeliydin.
              Neriman tasdik etti:
              — Evet, çok büyük hata... Zaten hiç eğlenmedim.
              Halbuki çok eğlenmişti. Burada tecrübesi olan bir kadın gibi konuşmağa muvaffak olmuştu.
              — Çok büyük hata... diye tekrar etti, bugün çok üzüldüm... Fakat dayanamadım, Macit kibar çocuk...
              Ne kadar yalvardığını gördün!
              Neriman bir gün evvel Fatih-Harbiye tramvayına atlarken Şinasi tarafından görüldüğünü bilseydi,
              “ne kadar yalvardığını gördün” demezdi. Çünkü Şinasi bir gün evvel, Neriman’ın Fahriye’ye hiç uğra-
              madığını ve Beyoğlu’na yalnız gittiğini biliyordu. Neriman o son cümleyi söyleyinceye kadar Şinasi
              biraz teselli bulmuştu; fakat yalan tekrar edilince Şinasi’nin başına birden kan çıktı.
              Tam eski Darülfünun binasının önüne ve bir gün evvel ayrıldıkları noktaya gelmişlerdi. Şinasi bir-
              denbire durdu, kat’î bir tavırla:
              — Ben geri dönüyorum!
              dedi ve ayrıldı. Hızla yürüyerek uzaklaştı. İstemediği halde ayrılmak azabını, bugün de Neriman
              çekiyordu.
              İki arkadaş yalnız kalır kalmaz bakıştılar.
              Fahriye mırıldanmıştı:
              — Fena oldu.
              — İtiraf etmemeli mi idim?
              — Bilmem? Galiba.
              — Gizleyemezdim ki.
              Fahriye tekrar etti:
              — Fena oldu.
              İki arkadaş da konuşmadan epey yürüdüler...
              (…)
                                                                                Peyami Safa, Fatih-Harbiye



                                                                                                   317
   314   315   316   317   318   319   320   321   322   323   324