Page 367 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 367

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11          181

             6.ÜNİTE > Roman  Kazanım A.2.16: Metinlerden hareketle dil bilgisi çalışmaları yapar.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi                      Doğru İşaret, Doğru Yer                          25 dk.
             Amacı      Noktalama işaretleriyle ilgili bazı kullanımları metin üzerinden belirleyebilmek.  Bireysel


              Yönerge  Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız.
                     (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)


                                                Dişi Kurdun Rüyaları
              (…)

              Mujunkum’a kış gelmişti. Bir gün kar yağdı. Bu kurak iklim için oldukça kalın bir kar. Her yer bem-
              beyaz oldu. O sabah manzara tertemiz, kıyıları olmayan bir okyanus gibi göründü. Coşkun dalgalar
              birden donmuştu sanki, rüzgâr ve onunla birlikte devedikenleri dur-durak bilmeden, hiçbir engele
              çarpmadan yuvarlanıp gidiyorlardı. Ebedî uzay sessizliği gibi bozkır da sessizdi şimdi. Çünkü sert
              kum nemi emmiş, daha yumuşak olmuştu ve gürültüyü boğuyordu.

              İlk karın düşmesinden az önce, yaban kazları dizi dizi Himalaya’ya doğru uçmuşlardı. Kuzey de-
              nizlerinden ve nehirlerinden gelen bu kazlar, güneye, anayurtları olan İndus ve Brahmaputra’ya gi-
              diyorlardı. Öyle yüksekten uçuyor ve öyle bağrışıp çağrışıyorlardı ki, bozkır sakinlerinin kanatları
              olsaydı hepsi onlara karşılık verir ve peşlerine takılıp giderlerdi sanırsınız. Ama her yaratığın ayrı bir
              cenneti vardır. Kazlar kadar yüksekten uçan çaylaklar bile onların yolundan çekilmekten başka bir
              şey yapmadılar.
              Akbar’ın yavruları büyümüştü. Çocukluktan sıyrılmış, hâlâ biraz acemi iseler de, güçlü genç kurt
              olmuşlardı. Dişi kurt onlara birer ad veremezdi. Tanrı’nın takdirinin tersine yapamazdı elbet. Ama
              koku almada insanlara göre çok üstündü. Bu yeteneği ve daha başka farklı duyularla, yavrularını
              birbirinden kolayca ayırıyor, içlerinden herhangi birini ayrı olarak çağırabiliyordu. En büyüğünün,
              Taşçaynar’ınki gibi geniş bir alnı vardı ve ona ad verebilse ‘Kocabaş’ diyebilirdi. İkincisi de boylu
              boslu idi ve ayakları çok uzundu, iyi bir sürücü olabilirdi. Herhalde ona da ‘Hızlı’ adını verirdi. Üçün-
              cüsüne gelince o, tıpkı annesi gibi mavi gözlü, oyunu çok seven bir dişi idi. Yine annesininki gibi,
              kasığında beyaz bir leke vardı. Akbar en çok onu seviyordu.
              (…)

              İlk kar gece yağmış ve yağarken kimse fark etmemişti. Sabahleyin uyandıkları zaman bir bayram
              sevinci yaşadılar. Genç kurtlar bilmedikleri bu şeyin görünüşü ve kokusu karşısında biraz şaşırdılar.
              Bu beyaz şey görünümü tamamen değiştirmişti. Kar serinliği hoşlarına gitti. Birbirlerini kovalayarak
              çevrede koşmaya başladılar. Sonra da hırıltılar çıkararak, uluyarak zevkle yuvarlandılar karın üzerin-
              de. Onlar için kış böyle başladı. Kış sonunda ana babalarından ayrılacak, kendi başlarına avlanmak
              için her biri bir tarafa gidecekti.
              (…)

                                                                      Cengiz Aytmatov, Dişi Kurdun Rüyaları

             1. Okuduğunuz metinde Mujunkum’a, Himalaya’ya, Akbar’ın, Taşçaynar’ınki gibi kelimelerde kesme
                işareti kullanılmıştır.
                a)  Bu kelimelerde kesme işaretinin niçin kullanıldığını belirtiniz.











                                                                                                   365
   362   363   364   365   366   367   368   369   370   371   372