Page 365 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 365

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11          180

             6.ÜNİTE > Roman  Kazanım A.2.15: Türün ve dönemin/akımın diğer önemli yazarlarını ve eserlerini sıralar.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi                     Türk Edebiyatında Roman                           20 dk.
             Amacı      Verilen metinlerden hareketle benzer özellikteki roman türleri hakkında çıkarımlarda bulunabilmek.  Bireysel


              Yönerge  Aşağıdaki metinleri okuyunuz ve soruları cevaplayınız.
                     (Metinler, asıllarına sadık kalınarak alınmıştır.)


              I. Metin
                                                     Devlet Ana

              (…)
              — Konya’dan umut olmadığını bildiğimden, her yanını ölçtüm biçtim. İlhanın ölümü yaman fırsat...
              Duyulmaması daha yaman fırsat... İlhan korkusuyla depreşmediğimizi Filatyos bilir. Ölüm haberini
              duymadıkça kendini güvende sayar. Korkmaz savaşçıdır, gayet öfkelidir. Huyu suyu bilinir düşma-
              nı aldatmak güç değil… Tasarladığım savaş düzeni aksamadan uygulanırsa, gaflette basıp şaşırtıp
              hisarını kavrayıp kapacağıma güvenliyim. Bunca bekledik, çok şükür bahtımızı deneyecek kerteyi
              tuttuk. Geçirdiğimiz korkunçlu günlerin daha kötüsü olmaz. Fırsatı koca tanrı verdi, kaçırmak gü-
              nahtır. Filatyos, frenk töresine özenmiş, köylüsüne zulmetmiştir. Karacahisar pazarı bozulalı, halk
              ekmeğe bunalmıştır. Irzı, canı, malı ayak altındadır. Tekfurunu savunmaz. Çoktan haber salmıştım
              Eskişehir’deki nakibinize. “Ölüm haberi gelirse, yayılmadan bana ulaştırmanın kolayını bulun.” de-
              miştim.
              — Bir de Akça Koca’ya danışsak, Söğüt ulularına...
              — Korkuludur şeyhim, düşman şuncacık sezinlese perişanlık olur.

              Osman Bey, fatihanın bitmesini, gözleri yerde, sabırsız bekledi. «Amin» der demez fırladı kalktı.
              Yıllardır güçsüzlük, yoksulluk içinde beklediği fırsatın gelmesi yüzünü değiştirmiş, bakışlarına ürkü-
              tücü bir keskinlik vermişti. Kayınbabasının elini öptü:
              — Destur verirseniz toplayalım savaşçıları…

              Yola çıkalım hemen.!
              (…)
                                                                                  Kemal Tahir, Devlet Ana



              II. Metin
                                                     Osmancık
              (…)

              Yarım saat kadar sonra dönen Osman beğ ile atlıları ise görülmemiş bir sevgi heyecanı ile karşılandı:
              Osman beğ gibi bütün erleri de yalın kılıçtı. Ve, Osman beğ gibi hepsi de sâkin, ama vakurdu. Uyan-
              dırdıkları saygı, el çırpmalarının, sevgi ve teşekkür çığlıklarının gürültüsünü dindirdi. Osman beğ
              de, o zaman;

              — “Size, Kayı beği, Ertuğrul beğ gazi oğlu Osman, ben derim” diye başladı.
              Sesini İnegöl’e ve daha ötelere ulaştırmak ister ve ulaştırabilirmiş gibiydi. Ama bu ses, gene de, toktu,
              beş adım ötesindekine söyler gibiydi:
              — “Alacağınızı alın, satacağınızı satın, kârınıza bakın. İçiniz rahat olsun. İçiniz hep rahat olsun: Size



                                                                                                   363
   360   361   362   363   364   365   366   367   368   369   370