Page 360 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı

177 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 Ortaöğretim Genel Müdürlüğü

Aldırmayın, gibilerden sahaya fırlarım... Tabiî görülmemiş çalımlar, müthiş şutlar, harikulâde gol-
ler... Sahadan galip ve halkın alkışları arasında çıkarız, ben şüphesiz omuzlarda...
Az sonra babamın kalın öksürüğü beni kendime getirip hakikatle toslayınca buz gibi bir his... Hır-
sımdan yumruklarımı ısırırdım. Alçak sesle, fakat hınçla söylenirdim:

— Gidecem, gidecem işte!
Memlekete dönmek için duyduğum arzu, gün geçtikçe şiddetleniyordu. Düşünüyordum ki, ben her
şeyden evvel, Türk’üm. Askerliğim de yaklaşıyor... Konsoloshanemize gidip, yardım istesem?

Niçin olmasın? Konsolosların vazifesi ne? Yabancı memleketlerdeki vatandaşlarla ilgilenmek değil mi?
Bitti...
(…)
Orhan Kemal, Baba Evi

Kelime Dağarcığı
gaile: 1. Sıkıntı, dert, keder, üzüntü. 2. Uğraştırıcı iş, çekilmesi zor yük. 3. İstenmeyen durum, baş belası. istida: Dilekçe.

1.
Baba Evi romanının yazarı Orhan Kemal de metindeki kahraman gibi Adana’da doğmuş, daha
sonra ailesiyle birlikte Beyrut’a gitmiş, orada eğitimini yarım bırakmış, bulaşıkçılık yapmış, ar-
dından tek başına memleketi Adana’ya geri dönmüştür. Ayrıca Orhan Kemal de romandaki kah-
raman da futbola çok meraklıdır.

Romanın başkahramanı ve yazarı arasındaki bu benzerlikleri göz önünde bulundurarak Baba Evi
romanındaki başkahramanın Orhan Kemal’in kendisi olduğunu söylemek mümkün müdür?

2. Baba Evi romanının kahraman anlatıcı bakış açısı ile yazılmış olması sizce metne ne katmıştır?

3. Yazarların romanlarında kendi psikolojilerini, dünya görüşlerini, eğilimlerini yansıtmamaları size
göre mümkün müdür? Açıklayınız.

4. Hayatınızı anlatmak isteseydiniz otobiyografi olarak mı, roman olarak mı yazmayı tercih ederdiniz?
Gerekçeleriyle açıklayınız.

358
Hazırlayan: Birkan OLGÜNER