Page 357 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 357

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11          176

             6.ÜNİTE > Roman  Kazanım A.2.13: Metni yorumlar.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi                          Değerlendirelim                              20 dk.
             Amacı      Metni yorumlayabilmek, metindeki açık ve örtük iletileri anlayabilmek; metinle ilgili tespitleri, eleştirileri,   Bireysel
                        güncellemeleri ve beğenileri metne dayanarak ifade edebilmek.


              Yönerge  Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız.
                     (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)


                                                  Vadideki Zambak
              (…)

              Terk edilmişliğime şükrediyor, bahçede çakıllarla oynayabildiğim, böceklere bakabildiğim, göğün
              mavisini seyredebildiğim için mutlu buluyordum kendimi. Aslında beni hayale sürükleyen şeyin
              bu yalnızlık olması gerekirdi. Ama bendeki bu çevreyi gözleme merakı, size ilk mutsuzluklarımı
              açıklayacak bir serüvenden doğmuştur. Evin içinde öyle önemsiz bir varlıktım ki dadı çok defa beni
              yatırmayı unuturdu. Bir akşam, bir incir ağacının altına büzülüvermiş, çocuklarda rastlanan ve ben-
              de vakitsiz beliren melankoliyle, bir çeşit duygusal zekâ kazanmış bir merak tutkusuyla bir yıldıza
              bakıyordum. Kız kardeşlerim eğleniyor, bağrışıyorlardı; uzak ve düşüncelerime uygun düşen bir ezgi
              gibi geliyordu kulağıma onların şamataları. Gürültü bitti sonra, karanlık bastı ortalığı. O ara an-
              nem, her nasılsa, yokluğumun farkına varmış. Bizim dadı, korkunç Mademoiselle Caroline, azarı
              yememek için benim evden nefret ettiğimi, kendisi özenle göz kulak olmasa çoktan bir yerlere ka-
              çıp gideceğimi, aslında budala değil sinsi bir çocuk olduğumu söyleyerek annemin yersiz kanılarını
              haklı çıkardı; eline verilen çocuklar arasında benim kadar kötü eğilimler taşıyanına rastlamamışmış.
              Mademoiselle Caroline, beni arıyormuş gibi seslendi, cevap verdim, sonra altında olduğumu bildiği
              incir ağacının oraya geldi.

              — Ne yapıyordunuz bakalım burada? diye sordu.
              — Bir yıldıza bakıyordum.
              — Yıldıza falan bakmıyordunuz, dedi o sırada yukarda balkondan bizi dinlemekte olan annem. Sizin
              yaşta bir çocuk da astronomiden anlar mıymış?
              — Ah, Madame! diye bağırdı Mademoiselle Caroline.

              — Görüyor musunuz, haznenin musluğunu açmış, bütün bahçe göl olmuş.
              Ve bir patırtıdır koptu evde. Oysa musluğu suyun akışını görmek için kız kardeşlerim açmıştı; ama
              her yanlarını sırsıklam eden bir su sütununun üstlerine fışkırmasıyla şaşkınlığa düşmüşler, akılları
              başlarından gitmiş ve musluğu kapatamadan sıvışmışlardı oradan. Bu haylazlığı benim yaptığıma
              inandılar, suçsuz olduğumu söyleyince de yalancılıkla suçlandırdılar, ağır bir şekilde cezalandırıldım.
              Ama ne korkunç bir cezaydı bu! Yıldızlara olan sevgimle alay edilmiş, annem de akşamları bahçede
              kalmamı yasaklamıştı. Zorba yasaklar çocuklarda bulunan tutkuları büyüklerdekilerden daha faz-
              la keskinleştirir; çocukların sadece yasaklanan şeyi akıllarına takmak gibi bir üstünlükleri vardır
              büyüklere karşı; o şey karşı konmaz bir çekicilik kazanır onların gözünde, işte ben de bir sürü da-
              yak yedim yıldızımın yüzünden. Kimseye derdimi anlatamadığımdan, acılarımı yıldızıma söylüyor,
              bir çocuğun ilk düşüncelerini kekelediği, ilk kelimelerini hecelediği o güzelim iç şakıma içinde ona
              açılıyordum. On iki yaşımda, okulda da, anlatılmaz tatlar içinde seyrettim onu. Hayatın sabahında
              kaptığımız izlenimler ne derin çizgiler bırakıyor yüreğimizde.
              (…)

                                                                        Honore de Balzac, Vadideki Zambak




                                                                                                   355
   352   353   354   355   356   357   358   359   360   361   362