Page 300 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 300

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 12          148

             6.ÜNİTE> Deneme    Kazanım A.4.2. Metnin türünün ortaya çıkışı ve tarihsel dönemle ilişkisini belirler.
             Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi  Alan Becerileri: Okuma Becerisi

             Etkinlik İsmi                   Denemenin Tarihsel Bağlamı                               25 dk.
             Amacı      Deneme türünün tarihî gelişimini ve yazıldığı dönemle ilişkisini anlayabilme.            Bireysel


              Yönerge  Aşağıdaki metinleri okuyunuz ve soruları metinlere göre cevaplayınız.
                     (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)


              I. Metin
                                                     Şiir Üstüne
              Ne gariptir, şairlerimiz şiir yargılamasını, yorumlamasını bilenlerimizden çok daha fazla. Şiiri yap-
              mak şiirden anlamaktan daha kolay. Şiirin orta hallicesi beylik ölçülerle, sanat bilgisiyle yargılanabilir;
              ama şiirin iyisi, olağanı aşan, tanrısal olan kuralların ve aklın üstündedir. Onun güzelliğini sağlam ve
              olgun bir görüşle fark eden, bir şimşeğin parıltısı kadar görebilir ancak onu. O güzellik aklımızı işlet-
              mez, başımızdan alır, allak bullak eder. Ona varmasını bileni saran coşkunluk, şiiri okuyup dinlettiği
              bir başkasını da etkiler: Nasıl ki mıknatıs bir iğneyi kendine çekmekle kalmaz, onu da mıknatıslayıp
              başka iğneleri çekmek gücünü verir ona. Tiyatrolarda daha açıkça görülür ki, şairi öfkeye, yasa, kine
              kaptıran, dilediği yerde kendinden geçiren o kutsal esin gücü şairin aracılığıyla oyuncuya, oyuncudan
              da bütün bir halka geçer, birbirine asılan mıknatıslı iğneler dizisi gibi.

                                                                                                      Montaigne, Denemeler

              II. Metin
                                               Şairin Yeniden Doğuşu

              Şairin her çağda olan sorunları yoğunlaşarak sürerken üste, bir de çağa mahsus problemleri doğdu
              günümüzde.

              Veli, bir yere gelir ki, onda susmak, en büyük kuvvettir. Şair de o noktaya gelmek zorunda, fakat
              susmamak üzere. Susmayı da aşmak zorunda. Konuşturmayan kenara itmek, iğne ucu darlığına inen
              geçidi genişletmek, onun için varolup olmama sorunu. Yok olmak, fakat sonra yine var olmak, şairin
              kabaran trajedisi bu. Çağın propaganda ağına takılmamalı, onun kurbanı da olmamalı şair. Propa-
              gandanın unutturamayacağı bir yerinden yakalamalı sanatını. Şiir sanatını, bütün horlamalara ve yer-
              siz kullanımlara karşın, kalesini savunan bir komutan gibi savunmalı.
              Şair, bağlantısını kendisi kurmalı, her şeyin kiralandığı çağımızda, son derece dikkatli olmalı, bilerek
              bilmeyerek kiralanma durumuna düşmemeli. Ortak görüşlerce de kiralanmamalı şair. Bir levha asılı-
              dır şairin alnında: “Satılık değildir”, “kiralık değildir.”
              Çağa karşı direnmeli. O, asla çağdaş değildir. Çağdan ileridir hep. Ona “çağ dışı” ya da “geride kalmış”
              gözüyle bakacaktır çoğu kez çağ. Aldırmamalı buna. Çağ, ondan, hiçbir şey vermemek karşılığında,
              her şeyi ister. Onun ruhunu, geleceğini ister. Geçici ün için gerçek ve sürekli ününü ister. Doğar doğ-
              maz ölen alkışlar karşılığında, gelecek çağları dolduracak alkış çınlayışlarını ister.
              (…)

                                                                                                Sezai Karakoç, Edebiyat Yazıları I












                                                                                                   299
   295   296   297   298   299   300   301   302   303   304   305