Page 60 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 60

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 12            28

             2. ÜNİTE > Hikâye  Kazanım A.2.1: Metinde geçen kelime ve kelime gruplarının anlamını tespit eder.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi          Metindeki Kelime ve Kelime Gruplarını İnceliyorum            25 dk.
             Amacı      Kelime ve kelime gruplarının anlamını metinden hareketle bularak bu kelime gruplarını farklı bağlamlarda   Bireysel
                        kullanabilme.

               Yönerge  Metni okuyunuz. Aşağıdaki soruları okuduğunuz metin çerçevesinde cevaplayınız.
                     (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

                                                    Rozalya Ana

             Mart rüzgârının kırbaçladığı kadınlar, ıslak küçük tezgâhlarına sıraladıkları yeşil soğan, kırmızı turp,
             kuru sarımsak ve şakayık, lâle demetlerinin gerisinde durmuş bekleşiyorlardı. Havanın rengi koyula-
             şıp caddeyi iş dönüşlerinin kalabalığı sardığında, otobüslerin ve tramvayların aydınlığı bu kıpırtısız
             kadınların beyaz yüzlerine değip değip  geçerdi. Yağmurlar değip değip geçerdi. Anlamsız bakışlar
             değip değip geçerdi. Mağazaların boş camekânlarına, kirli floresan aydınlığı ile birlikte çöken kasvet,
             kepenklerin indirilmesiyle silindikten, yolun ıslak sessizliği geri gelinceye kadar bu insan akışı devam
             ederdi.
             Elceğizleri kızarık bükük, kalın kaba hırka veya yelekleri ceplerinde ısınmak için depreşip dururdu.
             Bazen de bu eller, kul görünüşünde göğüslerinin tam altında birleşip toplanmış olurdu. Bunlar hiç mi
             kadın olmadılar Tanrım?

             (…)
             Demetçiklerden belliydi yoksulluklar… Sapların üçü dördü bir aradaydı bu yoldan gelip geçenlerden
             bazıları kırmızı turpların parıltısına kapılır, başları döner, ağızlarında baharlı yakıcı bir tat ararlardı.
             Şapkalı, yün başlıklı, kalpaklı, hiçbir zaman bir daha hatırlamayacakları bir kalabalık akıp giderdi…
             Tezgâhlarda demetçikler eksilmeğe başladıktan sonra ısınır ve canlanırlar arada bir konuşurlardı bir-
             birleriyle.
             – Bu kışı bakalım nasıl geçireceğiz?

             – Ah bir dükkâncık açaydık şuralarda… Bir lokanta…
             (…)
             Rozalya Ana evini düşünürdü. Yarı yarıya örülmüş duvarlarıyla penceresiz kapısız evciğini… Mavi
             kırmızı daçalar gibi olamazdı o ev elbet. Onlar mağrur çatıları, kâğıt süslemeler benzeri nakışlı pen-
             cereleriyle ağaçların arasında, tâ Çarlık devrine uzanan sessizlikleriyle belirirlerdi. Onun evi toprak
             üstünde baharın baş veren sarı çiğdemleri gibi olacaktı.


                                                                                        Sevinç Çokum



             1.  Yazar metinde “değip değip” ikilemesini art arda cümlelerde tekrarlamıştır. Bu ikileme metindeki
                 bütün cümlelerde aynı anlamda mı kullanılmıştır? Yazarın böyle bir anlatıma neden başvurmuş
                 olabileceğini açıklayınız.















                                                                                                    59
   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65