Page 147 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 147

75       TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9                           Ortaöğretim Genel Müdürlüğü




          Tilki:
          — Of, diyor, pek keyfim geldi. Dök, dök hepsini birden. Ben onların dağılanını sakalımı sallaya sallaya
          toplarım bir yere.
          Adam o zaman: “Al, Allah kulunu; zapt et, delini!” diyor da çuvalın ağzını açıyor, birden döküveriyor. Kırk
          tazı çıkıp da tilkiyi görüverince saldırıyorlar üstüne.
          Tilki fırlamış, kaçmış, güç bela kurtulmuş tazıların ellerinden. Yüksek bir taşın başına çıkmış da:
          — İnsanoğluna iyilik mi yarar? “Isırır” desem olmaz mıydı? Ben tavuktan da vazgeçtim, şu beni koştuğu
          eziyete bak.
          Tilkicik yakayı kurtarmış ama insanoğluna da pek kızmış:
          Ey insanoğlu! demiş, ben de senin evinde, yurdunda, yuvanda her nerde bulursam tavuğunu, horozunu
          yaşatmayacağım.
          İşte o günden sonra insanoğlunun kümesinden tavuk çalmaya ahdetmiş tilki. Hâlâ da ahdinde duruyor.



                                                                                      (Düzenlenmiştir.)
                                                 Eflatun Cem Güney, Evvel Zaman İçinde, Nar Yayınları, İstanbul, 2009.


          1.  Masaldaki yolcunun doğaya zarar vermesini, sözünde durmamasını nasıl yorumluyorsunuz?







          2.  Masaldaki tilki, toplumda kendi menfaati dışında hiç kimseyi düşünmeyen insanları temsil eder.
              Bu tür insanların topluma verdiği zararlar neler olabilir?







          3.  Masaldaki ırmağın sözlerini dikkate alarak insanoğlunun tabiata verdiği zararları açıklayınız.







          4.  Masalda sözü edilen tilkinin özelliklerinden hareketle rüşvetin toplumda açtığı yaraları anlatan
              kısa bir paragraf yazınız. (En fazla beş cümle)
























          146
                                                                                  Hazırlayan: Mustafa YEŞİLKAYA
   142   143   144   145   146   147   148   149   150   151   152