Page 174 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 174
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9 90
4. ÜNİTE > Masal/Fabl Kazanım: A.2.16. Metinlerden hareketle dil bilgisi çalışmaları yapar.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi MASAL DA DİL BİLGİSİ ÖĞRETİR Mİ? 20 dk.
Amacı Masallarımızdan hareketle dilimizin inceliklerini öğrenebilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki masalı okuyunuz ve soruları cevaplayınız.
EMANETÇİ
Bir vakit bir emanetçi varmış. Köylünün birisi on beş lirasını götürmüş, bu emanetçiye vermiş:
“Bu para sizde kalsın, lazım olunca gelir alırım.”
Emanetçi bu parayı alır, saklar. Gel zaman, git zaman köylüye para lazım olur. Emanetçiye gider:
“Emanetçi Efendi, benim on beş liramı ver.”
“Sen bana böyle bir para vermedin, ne parası istiyorsun?” Zavallı köylü ağlayıp dövünmeye başlar.
Köylü dövünüp ağlarken dükkânın dışındaki bir kadın bunu görür. Yanına gelip sorar:
“Ne oldu evladım?”
“Ne olsun hanımefendi, on beş liram vardı. Şu emanetçiye verdim. Saklasın da lazım olduğu zaman
alayım diye. Şimdi isterim, vermez.”
“Nerededir bu emanetçi?”
“Falan yerde.”
“Yarın sabah saat sekizde ben bütün mücevheratımı emanetçiye götüreceğim. Sen de gel, o saat pa-
ranı iste.”
Ertesi gün saat sekizde hanımefendi emanetçiye gider. Emanetçi sorar:
“Emriniz hanımefendi?”
“Efendim, kocam uzaklardadır. Bütün mücevheratımı, paramı getirdim size, saklayınız. Sizin methi-
nizi işittim.”
Emanetçi keyfinden deli olur. Kadının açtığı çantanın içi paralar, mücevherlerle dolu. Tam bu sırada
köylü içeri girer:
“Efendim, size on beş lira vermiştim. Lütfen verir misiniz?”
Emanetçi yağlı müşteri kaçmasın diye çeker çekmeceyi, on beş lirayı verir köylüye. Köylü dışarıya
çıkacağı vakit hanımefendinin hizmetçisi koşarak içeri girer: “Hanımefendi hanımefendi, müjde, be-
yefendi geldi, seni bekliyor evde.”
O zaman hanımefendi bütün mücevherlerini, paralarını valizine koyup kitler. “Mademki beyefendi
geldi, bunları saklamaya hacet kalmadı.”
Arkasından da oynamaya başlar. Parasını alan köylü de oynamaya başlar. Derken hizmetçi de oyna-
maya başlar. Bunları gören emanetçi de oynamaya başlar. Kadın der ki:
“Benim kocam geldi dışardan, oynarım; hizmetçi de efendisi geldi, oynar; bu adam da on beş lirasını
sana verdi, vereceksin diye. Vermedin, şimdi parasını aldı. O da oynar, oynamak onun da hakkı. Ya
sen ne oynarsın be adam?”
(...)
(Düzenlenmiştir.)
Saim Sakaoğlu, Kıbrıs Türk Masalları, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara,1983.
173