Page 194 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 194
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9 100
Metindeki şahıs kadrosunun özelliklerini belirler.
5.ÜNİTE > Roman Kazanım A.2.6.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi ROMANDA KİŞİLER 20 dk.
Amacı Metinden hareketle metinde kullanılan kişilerin önemini kavrayabilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları metne göre cevaplayınız.
FARELER VE İNSANLAR
(...)
Reis, gözlerini kısarak baktı. “Tahıl işçilerini iki eksikle işe göndermek zorunda kaldım. Şimdi git-
menin bir anlamı yok. Ancak akşam yemeğinden sonra.” Cebinden çetele defterini çıkardı, arasına
kurşun kalem konmuş yerinden açtı. George ters ters Lennie’ye baktı. Lennie de anladığını anlatmak
için başını salladı. Reis kalemini yaladı. “Adlarınız?”
“George Milton.” (Corç Miltın)
“Ya seninki?”
George, “Onun adı Lennie Small,” (Leni Smol) diye atıldı.
İsimler deftere kaydedildi. “Dur bakayım, bugün ayın yirmisi değil mi? Yirmisi, öğleden sonra.” Def-
terini kapattı. “Daha önce nerede çalışıyordunuz?”
“Yukarıda, Weed (Ved) taraflarında,” dedi George.
Reis, “Sen de mi? diye sordu Lennie’ye.
“Evet, o da oradaydı,” dedi George.
Reis parmağını Lennie’ye doğru salladı. “Arkadaş konuşmaktan pek hoşlanmıyor galiba.”
“Doğru, hoşlanmaz, ama sağlam işçidir. Boğa gibi kuvvetlidir.”
Lennie kendi kendine gülümsedi. “Boğa gibi kuvvetli,” diye tekrarladı.
George kaşlarını çatarak ona baktı. Lennie unuttuğu için utanarak başını öne eğdi.
Lennie panik içinde George’a bakarak yardım istedi. “Ona ne iş verirseniz yapar,” diye atıldı George.
“İyi araba sürer. Tahıl çuvallarını taşır, traktör kullanır. Her işi yapar, bir deneyin de görün.”
Reis, George’a döndü. “O hâlde niye cevap vermesine izin vermiyorsun? Saklamak istediğin bir şey mi
var?”
George hemen sesini yükselterek cevabını yapıştırdı. “Bak arkadaşım üstün zekâlıdır demiyorum ki
ben. Değil çünkü. Ama bulunmaz bir ırgattır. İki yüz kiloluk bir balyayı bile sırtına vurur.”
Reis, küçük defterini dikkatle cebine koydu. Parmaklarını kemerine soktu. Bir gözünü neredeyse
kapatacak kadar kısarak baktı. “Baksana buraya ne tezgâhlıyorsun sen?”
“Hı?”
“Bu adamdan ne avantan var diye soruyorum. Parasını sen mi cebe atıyorsun yoksa?”
“Tabii ki hayır. Onu kullandığımı da nereden çıkardınız?”
193