Page 197 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 197
101 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9 Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
evlerdeki bol ve yavaş, mütevekkil ve uysal hayat ahengiyle yaşarlardı. Bütün odaları doldurulamayan
ve tekmil hayatının uyanması için daha kalabalığa lüzum olan bu binadan lafazan eniştenize rağmen
büyük bir sükût yayılıyor, duyuluyor gibiydi.
(...)
Abdülhak Şinasi Hisar, Çamlıca’daki Eniştemiz
Kelime Dağarcığı:
ağdalaştırmak: Koyulaştırmak. alayişli: Gösterişli. hususiyet: Özellik. hülya: Tatlı düş, hayal. hüviyet: Kimlik. lafazan:
Geveze. mütevekkil: Her işini Tanrı'ya veya oluruna bırakmış, kadere boyun eğmiş. parşömen: Yazı yazmak, resim yap-
mak için özel olarak hazırlanan deri, tirşe. safvetli: Temiz, pak. sofa: Evlerde oda kapılarının açıldığı genişçe yer, hol.
tekmil: Bütün, tüm.
1. Metinde mekânları anlatan kişiden yola çıkarak insanın uzun süre yaşadığı mekânlara anlamlar
yüklemesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Kendi yaşamınızdan bir örnek vererek açıklayınız.
2. Metinde kullanılan mekânın işlevi hakkında neler söyleyebilirsiniz? Düşüncelerinizi gerekçeleri ile
yazınız.
3. Metinde, köşkün bahçesindeki fıskiyenin sularının kahramana yıllarca neşeden çağıldar gibi gel-
mesine rağmen bir zaman sonra kahraman, bunları bir şeyler beklemekten üzgün birer ses olarak
düşünmeye başlamıştır. Buradan yola çıkarak zamanın; insanın ruh hâline, kişiliğine ve tabiata ba-
kışına etkileri olduğunu düşünüyor musunuz? Kendi yaşamınızdan örnek vererek açıklayınız.
196
Hazırlayan: Mustafa ALTINGÖZ