Page 330 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 330
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9 168
7.ÜNİTE > Biyografi-Otobiyografi Kazanım: A.4. 9. Metinde ortaya konulan bilgi ve yorumları ayırt eder.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi ZAMAN DUVARINI AŞAN FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA 25 dk.
Amacı Biyografi metinlerinde bilgi cümlelerinin metinde nasıl bir değişiklik yapabildiğini belirleyebilmek. Bilgi ve Bireysel
yorum cümleleri oluşturabilmek. Biyografisi verilen kişinin, kişilik özelliklerini metinden tespit edebilmek.
Yönerge Aşağıda verilen metni okuyunuz. Soruları metni göz önünde bulundurarak cevaplayınız.
(Alıntı metnin aslına sadık kalınmıştır.)
FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA
Öteden beri Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın sanatından, yazıyla değil, konuşurken bile bahsetmenin bir
cesaret işi olduğunu düşünürdüm. Sayısı bini aşan şiirleri, ciltlerce eseri, edebiyat tarihimizde çoktan-
dır aldığı yeri ve gün geçtikçe ağırlaşan kişiliğini göz önüne aldığım hâlde bilmem bu yazıyı ne diye
yazıyorum! Bir kere, ta lise sıralarından beri kâh hayranlıkla, kâh şaşkınlıkla, kâh severek, kâh hiçbir
şey anlamayarak şiirlerini okuduğum bu sanatçının eseri ve değeri üzerinde söz söyleyecek yetkim
olmadığını biliyorum.
(…)
Korkunç bir seziş ve anlayışı vardı. Aynı zamanda da müthiş zeki! Gözlerini küçülterek insana bir
alaycı bakışı vardı, ne diyeceğinizi şaşırırdınız… Sanatı üzerindeki düşünceleri de çok ilgi çekicidir.
Şiirin bir oyundan başka bir şey olmadığını söyler. Yani bir çeşit alışkanlık, ustalık. Onun için şiir yaz-
mak bir çeşit idman sayılabilir. İstediğiniz konuda, istediğiniz zaman size şiir yaratabilir. Şiirin sadece
bir kelime oyunu olduğunu kabul etmiştir. Hiç duymadığı, yaşamadığı konularda şiir yazabileceğini
söylemiştir. O öyle derdi ama ben, bu sözler de başka bir oyun olmasın, diye düşünürdüm. O şiirler-
deki zengin duygu, hayal ve sezişi, böyle bir oyuna bağlamak işime gelmezdi. Anılarımı, hayallerimi
altüst ederdi belki de. Hele aşkı tanımamasına, inkâr etmesine ne demeli! Bu da bir oyundur diye
avunmak en iyisi!..
Dağlarca’nın sanat anlayışını şu tek cümlesi ne kadar sağlam gösteriyor: “Sanat eseri hem bir saat gibi
içinde bulunduğumuz zamanı, hem de bir pusula gibi gidilmesi gereken yönü işaret etmelidir.” Bütün
çağımız sanat anlayışını özetleyebilecek bir cümle…
(…)
O bizim duyduğumuz duymadığımız, hatta duyamayacağımız her şeyi söylemiş… Yeryüzü üstünde
bütün rüzgârlara, renklere, kokulara sahip, binlerce şeyi birden düşünen, binlerce duyguyu birde ya-
şayan, binlerce sesi birden duyan bir masal devi gibi, insanoğluna sesleniyor:
Ben cihanın altın terazisinde
Ağırlığımca sevgi vermişim
Ses edin uzak milletlerin gençleri
Bütün antenlerimi germişim.
Oktay Akbal, Şair Dostlarım, Yılmaz Yayınları, İstanbul, 1990.
329