Page 389 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 389

198      TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9                           Ortaöğretim Genel Müdürlüğü


           8.ÜNİTE > Mektup/E-posta               Kazanım A.4.4 Metnin ana düşüncesini ve yardımcı düşüncelerini belirler.
           Alan Becerileri: Okuma Becerisi/Yazma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
          Etkinlik İsmi                  METNİ BÜTÜNÜYLE KAVRAMA                              25 dk.
          Amacı      Ana düşünce kavramını anlayabilmek.                                      Bireysel


           Yönerge Aşağıdaki metni okuyarak soruları cevaplayınız (Alıntılanan metnin aslına sadık kalınmıştır.).


                                                                               10 Kasım 1919 Pazartesi
                                                                                                                                                                  Ziya Gökalp

           Sevgili Zevcem,

           29 Ekim tarihli mektubundan sonra hiç mektup almadım. Posta vapuru gelmiştir; fakat hâlâ mek-
           tupları dağıtmadılar. İhtimal ki mektupları bugün alacağız. Mektuplarla beraber kırk liraya ve paket-
           lere dair de bugün yarın haber çıkması mümkün. Yeni mektup alamadığım için tabii cevabım yine
           29 tarihli mektubuna karşılık olacaktır. Bu mektupta diyorsun ki “İyi vakitler geçirmek mümkün
           müdür?” İnsan Allah’ın takdirine razı olunca, kalbi rahat olur. Başkaları insanı hiç bedbaht edemez.
           Bedbaht o adamdır ki vicdan azabından kurtulamaz. Vicdanı rahat olan bir adam, hiçbir felaketten
           dolayı kendini kötü talihli görmez. Bugün birçok rahat yaşayan insan vardır ki bedbahttır; çünkü
           vicdan azabı içindedir. Vicdan azabını duymasalar da halkın lanetini daima hissederler. İşte bedbaht
           bunlardır. Vicdan azabı duyacak bir hareketi olmayanlar, halkın lanetini kazanacak hareketleri bula-
           mayanlar, vücut yönünden ne kadar ayrılıklara, acılara uğrarlarsa uğrasınlar asla bedbaht değildirler.
           İnsan kalbiyle mutlu olduktan sonra varsın vücudu bir müddet eziyet çeksin, ne çıkar? Allah insana
           vicdan felaketi vermesin. Çünkü onun hiçbir tesellisi yoktur. İnsan, vicdan huzuruna kavuştuktan
           sonra maddi üzüntüler dediğimiz ayrılıktan ibarettir. Yoksa benim bu ayrılık acısından başka hiçbir
           sıkıntı gördüğüm yoktur. Siz de madde yönünden rahat olduğunuzu yazıyorsunuz. O halde benim
           de sizin de ayrılıktan başka ıstırabımız yok demektir. Vicdanlarımız rahat olduktan sonra bu acıya da
           bir müddet dayanmalıyız.

                                                                                         (Alınmıştır.)
                                                                                               Gökalp, Z. (2011). Hürriyet’e Mektuplar. İstanbul: Toker.
            Kelime Dağarcığı
            zevce: Nikahlı eş (kadın).  bedbaht: Mutsuz.  ıstırap: Üzüntü, sıkıntı.


          1.  Metinde geçen “Vicdanı rahat olan bir adam, hiçbir felaketten dolayı kendini kötü talihli görmez.”
             ifadesi, metnin bütününün anlaşılmasına nasıl bir katkı sağlamaktadır?










           2.  Size göre metinde geçen “İnsan Allah’ın takdirine razı olunca, kalbi rahat olur.” ifadesi yazarın hayata
              bakış açısıyla ilgili bize ne tür ipuçları verir? Görüşlerinizi açıklayınız.











          388
                                                                                Hazırlayan: Halil Kürşat SEZGİNER
   384   385   386   387   388   389   390   391   392   393   394