Page 36 - Biyoloji 10 | 2.Ünite
P. 36
1 KALITIM VE BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK
BÖLÜM
HABER KÖŞESİ
AZİZ SANCAR
Aziz Sancar 1946’da Mardin’in Savur kasabasında,
çiftçilikle uğraşan orta gelirli bir ailenin yedinci çocuğu
olarak dünyaya geldi. İlköğrenimini ve ortaöğrenimini,
Ankara’da okuduğu ilkokul ikinci sınıf hariç Savur’da
tamamladı. Liseyi ise Mardin’de okudu. Daha sonra
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden birincilikle
mezun oldu.
TÜBİTAK bursuyla gittiği ABD’de birkaç yıl biyokimya
eğitimi aldı fakat bazı sosyal uyum sorunları nedeniy-
le yurda döndü ve memleketi olan Savur’da bir süre hekimlik yaptı. Ancak gönlü hâlâ bilimsel
çalışmalardaydı. Bu yüzden tekrar ABD’ye giderek Dallas’taki Teksas Üniversitesinde moleküler bi-
yoloji alanında doktoraya başladı. Doktora sonrası araştırmalarına Yale (Yeil) Üniversitesine devam
eden Aziz Sancar burada çok önemli buluşlar yaptı.
Bu başarılarından dolayı ABD’deki Chapel Hill North Carolina (Çapıl Hil Nort Karolayna) Üniversi-
tesinden teklif aldı. Çalışmalarına orada da aynı hızla ve özenle devam etti ve yine önemli buluşlara
imza attı. Yaklaşık kırk yıllık araştırma kariyeri boyunca pek çok ödül alan Aziz Sancar sonunda
DNA onarım mekanizmaları konusunda yaptığı buluşlar nedeniyle 2015 Nobel Kimya Ödülü’ne layık
görüldü.
Protein-DNA Bağlanmasında Transkripsiyona Bağlı DNA Onarım Meka-
Moleküler Arabulucuyu Keşfetmesi nizmasını Açıklaması
Aziz Sancar moleküler biyolojinin en temel ko- Aziz Sancar “Biyokimyası güzel, verileri gü-
nularından biri olan protein-DNA bağlanması zel, sunuşu güzel” diye tanımladığı keşfi için
konusunda yaptığı araştırmalar sonucunda bi- aynı zamanda “Yunus Emre destanım.” diyor.
lime bir katkı daha yapmış ve “moleküler ara- DNA’daki hasar onarılırken örneğin protein
bulucu protein” kavramını literatüre sokmuş. sentezlenen bölüm protein sentezlenmeyen
Sancar proteinlerin vücutta DNA’ya bağlana- bölüme göre daha etkin ve hızlı onarılır. Bu
bildiğini ancak bunun laboratuvar koşullarında, bilinen bir şeydi ancak mekanizması çözüle-
bir deney tüpünde gerçekleşmediğini görmüş. memişti. Transkripsiyon, bir proteinin sentez-
Bunun üzerine proteinin DNA’ya bağlanması lenme sürecinde RNA adlı aracı molekülün,
için aslında devreye başka bir proteinin gir- proteinin genindeki koda uygun olarak sen-
mesi gerektiğini fark etmiş ve bu proteine de tezlenmesidir. Böylece genin bilgisi RNA’ya
“moleküler arabulucu” adını vermiş. Moleküler aktarılmış olur. Protein de RNA’daki koda göre
arabulucu proteinler, DNA’ya bağlanacak olan sentezlenir. Sancar ve asistanı transkripsiyo-
proteinin üç boyutlu yapısında değişiklik ya- na bağlı DNA onarımına başlayan enzimi
parak DNA’ya bağlanmasını ve böylece yarı saflaştırıp mekanizmasını çözerek tüm me-
kararlı bir DNA-protein kompleksinin oluşma- kanizmayı tek bir makalede açıkladı.
sını sağlıyor. Bağlanmanın gerçekleşmesinin Bilim ve Teknik Dergisi, Kasım, 2015
ardından arabulucu protein bu kompleksten (Düzenlenmiştir.)
ayrılıyor.
BİYOLOJİ 10 112