Page 139 - Türk Dili ve Edebiyatı
P. 139

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI                                          11





                  M
                  Metin ve Türle İlgili Açıklamalaretin ve Türle İlgili Açıklamalar
                  Tiyatro; sahnede, bir seyirci topluluğu önünde oyuncular tarafından canlandırılmak üzere yazılan
               edebî türdür. Bu türün oynanma sanatına ve oynandığı yere de tiyatro denir.

                  Dramatik örgü, yer (mekân), zaman, çatışma ve kişiler tiyatronun yapı unsurlarıdır. Tiyatro eserle-
               rinde olayların gelişimine göre ana bölümler (perde) ve bu ana bölümlerin içindeki küçük bölümler
               (sahne) belirlenir. Perde başlarında yer, dekor, zaman ve kişilerle ilgili bilgiler verilir. Anlatım genellikle
               diyalog şeklindedir, oyuncuların rol gereği gerçekleştireceği davranışlar Fermanlı Deli Hazretleri adlı
               metinde olduğu gibi yay ayraç içinde gösterilir:Mekân ve dekorda aynı eserin farklı temsillerinde
               metinle ilişkili veya metinden bağımsız olarak farklı uygulamalar görülebilmektedir. Dramatik örgü;
               perde, sahne vb. bölümlemeler etrafında düzenlenir. Bazı metinlerde bu bölümlemelere karşılık ge-
               len meclis, fasıl gibi terimler bulunur. Oyuncular metni kendi tarzlarına ve kabiliyetlerine göre can-
               landırır, yorumlar. Modern tiyatroda efekt, ışık vb. uygulamalar; metin çerçevesinde yazar, yönetmen,
               yapımcı, oyuncu, tasarımcı ve teknik ekibin iş birliğiyle gerçekleştirilir ve yorumlanır.
                  Tiyatro, konusunu günlük yaşamdan alabileceği gibi tarihten ve mitolojiden de alabilir; işlenen
               konuya ve konunun işleniş biçimine göre trajedi, komedi ve dram türlerine ayrılır.
                  Cumhuriyet Dönemi’nde Tiyatro (1923-1950)

                  Türk edebiyatında sözlü gelenek içinde ortaya çıkıp gelişen geleneksel Türk tiyatrosu (Karagöz,
               orta oyunu, meddah, seyirlik köy oyunları, kukla vb.) yüzyıllarca varlığını sürdürmüştür. Modern tiyat-
               ro, Türk edebiyatına Tanzimat Dönemi’nde Batı’dan gelmiştir. Bu dönemde Şinasi ilk yerli oyun olan
               Şair Evlenmesi’ni yazmış; Ahmet Vefik Paşa, Fransız sanatçı Moliére’den uyarlamalar yapmıştır. Modern
               tiyatro kurulurken kimi zaman geleneksel tiyatroya ait unsurlardan da yararlanılmıştır. Millî Edebiyat
               Dönemi’nde tiyatroda görülen gelişme; Cumhuriyet Dönemi’nde devlet konservatuvarlarının, devlet
               tiyatrolarının, şehir tiyatrolarının açılması ve özel tiyatro gruplarının oluşması ile güçlenerek devam
               etmiştir.

                  Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’nda tiyatro türünün Batı edebiyatındaki tiyatro geleneği ile
               ilişkisi güçlüdür. Bu dönemde Batı tiyatrosu örnek alınarak trajedi, komedi ve dram türlerinde eserler
               yazılmış; müzikli, danslı; benzetmeci, göstermeci, epik tiyatro örnekleri verilmiştir. Çağdaş tiyatro an-
               layışı, modern tiyatro salonları, yeni eserler (çeviri, uyarlama, telif), profesyonel oyuncu, yönetmen,
               sahne tekniği, makyaj, kostüm vb. ile tiyatro artık kurumsallaşmıştır. Bu dönemde Muhsin Ertuğrul,
               modern Türk tiyatrosunun oluşmasında önemli katkılar sağlamıştır.

                  1923-1950 yılları arasında tiyatro, daha çok, Cumhuriyet değerlerinin halka aktarılmasında bir
               araç olarak kullanılmıştır. Bu dönemde çağdaş Batı uygarlığına erişme yolunda gösterilmesi gereken
               çabalar tiyatro aracılığıyla anlatılmıştır. Anadolu’ya yönelimin yoğunlaştığı bu dönem tiyatrosunda
               Kurtuluş Savaşı, Türk tarihi, Batılılaşma, eski ve yeni yaşam biçimlerinin çatışması vb. sıkça işlenen
               temalardır.
                  Bu dönemde Musahipzade Celal’in Fermanlı Deli Hazretleri, İbnürrefik Ahmet Nuri Sekizinci’nin
               Hisse-i Şayia, İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu’nun İnanmak, Reşat Nuri Güntekin’in Taş Parçası, Nahid Sırrı
               Örik’in Sönmeyen Ateş, Faruk Nafiz Çamlıbel’in Akın, Münir Hayri Egeli’nin Bayönder, Yaşar Nabi Na-
               yır’ın İnkılâp Çocukları adlı eserleri türün tanınmış örneklerindendir.

                  Fermanlı Deli Hazretleri, üç perdelik bir komedidir. Bu eserde yazar; dönemin toplumsal yaşamı-
               nı, gelenek ve göreneklerini, batıl inançlarını gülünç yanlarıyla yansıtmıştır. Kişileri sosyal ve siyasi
               konumlarına, yetiştikleri kültüre uygun olarak konuşturmuş; mizahi ve eleştirel bir anlatım tutumu
               sergilemiştir:

                                                                                                           137
   134   135   136   137   138   139   140   141   142   143   144