Page 4 - Felsefe 11 | 4.Ünite
P. 4
4. ÜNİTE
18-19. yüzyıl felsefesi; Batı coğrafyasının toplumsal yaşantısındaki köklü değişimler, Fransız ve Sanayi
Devrimi gibi bütün dünyayı etkileyen olayların yaşandığı bir dönemde geleneksel düşünceye karşı aklı öz-
gürleştirmek adına yapılan felsefi bir harekettir (Görsel 4.1). Dönemi anlayabilmek için onun tarihsel arka
planına bakmak ve oluşum unsurlarını bilmek gerekir. 15-17. yüzyıl felsefesi, 18-19. yüzyıl felsefesini etki-
lemiştir. Bu dönem felsefesinin üzerinde yükseldiği temeller; felsefe, sanat ve bilimde yaşanan gelişmelerle
toplumsal değişimlerdir.
2-15. yüzyılda Batı coğrafyasında her türlü probleme yönelik açıklamalar, din ekseninde yapılmıştır.
Dinin temsilcisi olarak kendini gören kilisenin dini temellendirme dışında aklın kullanımına izin vermemesi
ve toplumu baskı altında tutması, Rönesans’ın ortaya çıkışıyla azalmıştır. İslam coğrafyasından yapılan çeviri
faaliyetleriyle başlayan bu yeni anlayış, coğrafi keşifler ve bilimsel gelişmeler doğrultusunda hızla yayıl-
mıştır. Bu durum bilimsel ve felsefi gelişimi tetiklemiş, din merkezli düşünceden insan merkezli düşünceye
geçilmesini sağlamıştır. Avrupa’da aklın kullanımına engel olan baskıcı zihniyet giderek ortadan kalkmıştır.
Hümanizmin etkisiyle sanat ve felsefede yeni ekoller doğmuş, bilimde evrene yönelik yeni keşifler ya-
pılmıştır. Matbaanın icadıyla okuryazarlığın artması, bazı din adamlarının dini kendi menfaatleri doğrultu-
sunda kullandıklarını göstermiştir. Bu yeni anlayış, Katolik mezhebinde reform hareketlerinin yapılmasına
neden olmuş ve Protestanlık gibi yeni mezhepler oluşmuştur.
Sanat alanında yenileşmeyle başlayan 15. yüzyıl, bilim ve felsefenin önünün açıldığı bir dönemdir.
Rönesans ve reform hareketleri, 17. yüzyıl düşünce ortamını hazırlamıştır. Bu dönemde gerçekleşen bilim
ve teknikteki gelişmelerle özellikle coğrafi keşifler, Akıl Çağı’nın oluşmasınını sağlayan önemli unsurlardır.
18-19. yüzyılda yaşanan gelişmeler doğrultusunda bilim ve sanayide yaşanan gelişmeler, insanın doğaya
bakışını değiştirmiş ve ekonomik temellere dayalı toplumsal yapılar oluşturmuştur. Bu yeni durum karşısın-
da toplumda yeni yaşam kültürleri görülmüş ve yeni oluşmuş toplumsal sınıfların mücadeleleri başlamıştır.
Bu durum, insanların özgürlük arayışını da tetiklemiştir. Bu yaşananlar felsefeye yeni anlayışlar getirmiş,
özellikle insan ve toplum üzerine yeni düşünceler doğmuştur.
18. yüzyılın ortalarına doğru İngiltere’de
belirginleşen Sanayi Devrimi, öncelikle pamuk
dokumacılığı sektöründe başlamıştır (Görsel
4.2). Makineleşmeyle beraber pamuğun iplik
hâline getirilmesi ve dokuma tezgâhlarının ge-
liştirilmesi sağlanmıştır. Buhar gücünün kulla-
nılmasıyla tekstil alanında hızlı üretimler ger-
çekleştirilip ekonomik büyüme yakalanmıştır.
Görsel 4.1: Temsilî Sanayi Devrimi
98