Page 38 - Fen Lisesi Biyoloji 11 | 1.Ünite
P. 38
Fen Lisesi Biyoloji 11. Sınıf
Epilepsi (Sara); çeşitli nedenlere bağlı olarak bir grup beyin hücre-
sinde anormal elektrik yayılması sonucu ortaya çıkarak bilinç kaybına
yol açan, motor ve duyusal fonksiyon bozukluğudur. Hastalık kendi-
sini nöbetler hâlinde gösterir. İnsan; beyin travması, ateş yükselmesi
gibi çeşitli nedenlerle epilepsi nöbeti geçirme potansiyeline sahiptir.
Nörona ardı ardına gelen uyarılar, impulsun kimyasal olaylarla gerçek-
leşmesi nedeniyle, aktarımın belli bir noktadan sonra yavaşlamasına,
dolayısıyla sinaptik iletimin yorulmasına neden olur. Böylece nöbet
olayı gerçekleşir.
İnsanların yaklaşık %5’inin yaşamlarının herhangi bir döneminde en
az bir kere epilepsi nöbeti geçirdiği bilinmektedir. Her epileptik nöbet
geçiren kişi epilepsi hastasıdır demek doğru değildir. Belirli bir zaman
içinde ve her hasta için belirli özelliklerde, bazen kendiliğinden ba-
zen de tetikleyen faktörlerin etkisiyle nöbetler tekrarlanırsa epilepsi
(sara hastalığı) tanısı konulur. Epilepsi hastalarının çoğu, sadece bir-
kaç dakika süren hastalığa bağlı nöbetler geçirmeleri dışında tümüyle
sağlıklıdır. Epilepsi en sık, çocukluk ve ergenlik dönemlerinde görülür.
Erişkin dönemlerde ise felçten sonra ikinci sıklıkta görülen nörolojik
bir hastalıktır. Epilepsi tedavisinde ilaçların düzenli kullanılması çok
önemlidir.
Depresyon, günlük hayatta yapmaktan keyif alınan etkinliklere ilgi-
nin azalması, mutsuzluk, ümitsizlik, değersizlik hissi, iştah kaybı, dü-
şünmede ve konsantre olmada azalma ve uykusuzluk gibi belirtilerle
tanımlanan bir hastalıktır. Noradrenalin, serotonin ve dopamin salgıla-
yan nöronların aktivitelerindeki azalmaya veya genetik faktörlere bağlı
Bilgi Notu
olduğu düşünülmektedir. Depresyon, konuşma terapileri ya da anti-
Vitamin: İngiltere’deki Leeds (Liids)
Üniversitesi’nden Richard Smithells depresan ilaç kullanımıyla tedavi edilebilir bir hastalıktır. Bu nedenle
(Riçırd Simithels), vitamin takviye- depresyonda olduğunu düşünen kişiler mutlaka uzmanlardan yardım
sinin etkilerini gözlemlemek için bir alarak tedavi olmalıdır.
çalışma gerçekleştirmiştir. Bu çalışma
embriyonik dönemde ilk sinir oluşumu- Sinir sisteminin verimli çalışması için beynin ve beyindeki nöronların
nu sağlayan yapının üzerinde vitamin sağlıklı olması gerekir. Beynin en çok ihtiyaç duyduğu şeyler oksijen
takviyesinin etkilerini incelemiştir. Ça- ve glikozdur. Bu nedenle özellikle büyük kentlerde yaşayan kişilerin,
lışmada iki grup kullanmıştır : Sinir sis- temiz havada, ağaçlık bölgelerde ya da deniz kıyısında derin nefes
temlerinde yapısal bozukluklar taşıyan alarak egzersiz yapması, bu şekilde de beyinlerini oksijene doyurması
bebekler doğurmuş kadınlar ve birden
fazla doğum yapmış kadınlar. Gruplar- gerekir.
dan birindeki kadınlar hamile kalmadan
en az dört hafta önce vitamin kompleksi Beynin kan-şeker seviyesini dengede tutmak önemlidir. Ana öğünler-
almaya başlamış olanlardır. Diğer grup- de alınan glikozun yanı sıra sabah aç karnına ve ikindi vakitlerinde
taki kadınlar ise vitamin almayı isteme- yenecek kuru meyvelerle de kan şekerini yükseltmek gerekir. Bol su
yen ve hamile olanlardır. içmek, özellikle B, C ve E vitamini içeren besinleri tüketmek, fazla tuz
Vitamin takviyesi almış kadınlardan kullanımından kaçınmak, beyni geliştirecek faaliyetler yapmak (kitap
141 bebek dünyaya gelmiş ve bunlar- okumak, yeni bir şeyler yapmayı öğrenmek, bir konu hakkında dü-
dan sadece 1 bebek (%0,7) sinir sistemi şünmek, bir kavramla ilgili kavram haritası çıkarmak, her gün gidilen
kusuru ile dünyaya gelmiştir. Vitamin
takviyesi almayan kadınlardan 204 be- yoldan değil de alternatif yollardan gitmek vs.), beynin her yaşta açık,
bek dünyaya gelmiş ve bunlardan 12 çalışır durumda ve sağlıklı olmasını sağlar.
bebek (%5,9) sinir sistemi kusuruyla
dünyaya gelmiştir. Bu çalışma, vitamin Vücudun diğer organ ve yapıların bozulması da beyni etkiler. Tansiyon
takviyesinin sinir sistemi kusurlarını yüksekliği, damar sertliği gibi damar hastalıkları beyne gidecek kan
önlemek için en azından ilk gebelikten akışını bozar. Bu yüzden beslenmeye dikkat edilmeli ve her gün belirli
sonra koruma sağladığını göstermiştir. fiziksel aktiviteler (tempolu yürüyüş, koşu, bisiklet sürmek vb.) yapıl-
Sonraki deneylerde ise sadece folik malıdır.
asitin aynı ölçüde koruma sağladığı gö-
rülmüştür. (Campbell, 9. baskı, sayfa 879,
düzenlemiştir.) Sigara, damarların yapısında bozulmalara neden olduğu için içil-
memelidir. Alkol beyin hücrelerinin uyuşmasına, hafıza kaybına ve
52