Page 120 - Coğrafya 9 | Kavram Öğretimi Çalışması
P. 120
COĞRAFYA 9 CEVAP ANAHTARLARI
Kavram Öğretimi
3. Dünya Ekvator’dan şişkin, kutuplardan basık bir yapıya sahiptir. c) Muson rüzgârları
Dolayısıyla Ekvator’un çevre uzunluğu kutup dairesindeki bir d) Eksen eğikliği
paralelin çevre uzunluğuna göre çok daha fazladır. Ancak Dün-
ya’nın her yerinde günlük hareket yirmi dört saatte tamamlanır. e) Yörüngenin şekli ve Türkiye’nin KYK’de yer alması
Çünkü çizgisel hız (dönüş hızı) Ekvator’dan kutuplara doğru f) Aydınlanma çemberinin Ekvator’u tam ortadan ikiye bölmesi
azalır. Bu sebeple açısal hız Dünya’nın her yerinde sabit kalır. g) 23 Eylül
Bunu şöyle bir örnekle de açıklayabiliriz. 200 km’lik bir yolu h)
saatte 100 km hızla giden bir araç 2 saatte tamamlar. 100 km’lik Eksen Eğikliği
yolu ise başka bir araç saatte 50 km’lik hızla yine 2 saatte ta- ı) Yengeç Dönencesi, Oğlak Dönencesi, Kuzey Kutup Dairesi,
mamlar. Sonuç olarak katedilen mesafe hıza paralel şekilde aza- Güney Kutup Dairesi
lırsa süre değişmez. i) Yörüngenin elips şeklinde olması
j) 21 Haziran ve 21 Aralık
k) 23 Eylül-21 Mart
Çalışma No.: 14
l) Eksen Eğikliği
1. Dünya üzerindeki basınç alanları kabaca dinamik kökenli ve m) 23 Eylül-21 Aralık
termik kökenli olarak iki türe ayrılabilir. Termik basınç alanla-
rı Ekvator ve kutup noktalarında oluşur ve Dünya’nın küresel 2.
şeklinin sonucudur. Dinamik kökenli basınç merkezleri ise Dün-
ya’nın eksen (günlük) hareketinin sonucudur. Dinamik basınç d, h, l a c k
merkezleri, eksen hareketinin sebep olduğu merkezkaç kuvveti-
nin etkisiyle savrulan hava kütlelerine bağlı olarak ortaya çıkar. 1 5 9 13
Dönenceler çevresinde ters alizeler coriolis (merkezkaç) etkisi-
ne maruz kalarak savrulur ve yeryüzüne doğru alçalıcı hareket b ı f
yapar. Dolayısıyla bu alanlarda dinamik kökenli yüksek basınç g, k, m
oluşur ve havanın alçalıcı hareketinden dolayı bu sahalarda ya- 2 6 10 14
ğış nadir olarak meydana gelir. Buna bağlı olarak bu alanlarda
çöllere sıkça rastlanır. Fakat buradaki çöl sıcaklarının dinamik
basınç üzerinde bir etkisi yoktur. Çünkü basınç merkezi termik ı i ı e
değil dinamik kökenlidir. 3 7 11 15
Çalışma No.: 15 j e j, m ı
1. Dünya’nın yıllık hareketini gerçekleştirirken izlediği yörünge 4 8 12 16
elips şeklindedir. Bu nedenle Dünya’nın Güneş’e olan uzaklığı
yıl içerisinde değişir. 3 Ocak tarihi Dünya’nın Güneş’e en ya-
kın olduğu tarihtir ve bu tarihte Güneş’in çekim gücü arttığından Çalışma No.: 17
Dünya’nın yörünge üzerindeki hareketi hızlanır. En uzak olduğu
tarih ise 4 Temmuz’dur. Dolayısıyla bu tarih de Dünya’nın yö- 1. Hande’ye katılmıyorum çünkü gölge yönünün kuzey-güney
rünge üzerindeki hareketinin en yavaş olduğu tarihtir. Sonuç ola- yönde değişmesi sadece eksen eğikliği ile açıklanamaz. Coğrafi
rak yörüngenin elips olmasına bağlı olarak; Dünya’nın Güneş’e konum da burada etkilidir.
olan uzaklığı değişir, yörünge üzerindeki hızı değişir, şubat ayı Simge’ye katılıyorum çünkü yıl boyunca Güneş ışınlarının dik
kısa sürerken temmuz ve ağustos ayları arka arkaya uzun sürer, geldiği sahalar Yengeç Dönencesi ile Oğlak Dönencesi arasında
eylül ekinoksu 2 gün gecikir, mevsim süreleri yarım kürelerde yer değiştirir. Bu yüzden tropikal bölgede gölge yönü değişebilir
farklılaşır. Dünya’nın yörüngesi tam daire şeklinde olsaydı Dün- ancak dönenceler dışında gölge yönü kuzey-güney doğrultusunda
ya’nın Güneş’e olan uzaklığı değişmezdi ve yörüngedeki hızı sa- değişmez.
bit olurdu. Mevsim süreleri değişmezdi. Eylül ekinoksu iki gün
gecikmezdi. Efe’ye katılıyorum çünkü eksen eğikliğine bağlı olarak Güneş
ışınlarının bir noktaya geliş açısı yıl içerisinde sürekli değişir. Bu
2. Dünya 3 Ocak tarihinde yörüngesinin Güneş’e en yakın yerinde- da mevsimlerin oluşmasına sebep olur.
ki günberi noktasında (Perihel noktası, Güneş’e 146 milyon km), Tuğba’ya katılıyorum çünkü eksen eğikliği nedeniyle Güneş
4 Temmuz tarihinde ise Güneş’e en uzak noktada (Aphel nok- ışınlarının dik geldiği alanlar dönenceler arasında yıl içerisinde
tası, Güneş’e 152 milyon km) bulunur. Buna göre Kuzey Yarım değişir. Yaklaşık olarak her dört günde bir Güneş ışınlarının dik
Küre’nin kış ayına denk gelen dönemde yeryüzüne gelen enerji geldiği sahalar bir enlem derecesi oynar. Bu da belli bir noktaya
daha çoktur. Bu durum sıcaklığın bir miktar artmasında etkilidir Güneş ışınlarının yıl içerisinde geliş açısını, gölge boyunu vs. et-
ancak diğer faktörler daha baskın olduğu için yaşadığımız Ku- kileyecektir.
zey Yarım Küre’nin orta kuşağında en sıcak gün 3 Ocak değildir.
Eksen eğikliğine bağlı olarak ocak ayında Kuzey Yarım Küre’ye 2. Eksen eğikliği: Ekvator düzlemi ile yörünge düzlemi arasında-
Güneş ışınlarının geliş açısı küçüktür. Yerin ısınması da yerden ki 23 27’lık (23 derece 27 dakika) açıdır. Yıl içerisinde gece
O
yansıyan Güneş ışınlarıyla gerçekleşir. Bu nedenle ocak ayında gündüz sürelerinin değişimi ve Güneş ışınlarının geliş açısının
Kuzey Yarım Küre’de Güneş ışınları zayıf olduğu için Dünya değişimi eksen eğikliğine kanıt olarak gösterilebilir.
Güneş’e en yakın konumda olsa dahi yaşadığımız çevrede hava
soğuk olur. 3. Dünya’nın eksen eğikliğinin 30° olması durumunda:
O
a) Dönenceler 30° enlemlerinden, kutup daireleri 60 enlemle-
3. Yıllık Hareket: Dünya’nın, elips şeklindeki yörüngesi üzerinde rinden geçer.
Güneş’in etrafında 365 gün 6 saatte yaptığı tura yıllık hareket
denir. b) Tropikal kuşak ve kutup daireleri genişlerken orta kuşak daralır.
c) Tropikal kuşakta sıcaklık ortalamaları düşer. Orta kuşakta da
yazlar daha sıcak, kışlar daha soğuk geçer.
Çalışma No.: 16 d) Güneş ışınlarının bir merkeze düşme açısı yıl içinde daha çok
değişir. Dolayısıyla yıllık sıcaklık farkları artar.
1. a) Solstis e) Aydınlanma çemberi daha büyük bir alanı tarar. Bu durum da
b) 23° 27’ Ekvator dışındaki sahalarda gece ile gündüz arasındaki süre
farkının artmasına neden olur.
116