Page 239 - 3 ADIM AYT TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
P. 239
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 2 TEST
Hikâye
B
1. İnsanın fiziksel özelliğinin anlatıldığı betimlemelere fi- 3. I. Anlatıcı, olaylara ve kahramanlara hâkimdir.
ziksel (tensel) portre, ruhsal özelliklerinin anlatıldığı be- II. Anlatıcı, olayların nasıl gelişeceğini bilemez.
timlemelere de ruhsal (tinsel) portre denir.
III. Anlatıcı olayları anlatırken kahramanların psikolojile-
Aşağıdaki cümlelerden hangisi ruhsal portre örneği rini yansıtır.
olamaz?
IV. Bu bakış açısında anlatıcı birinci kişidir.
A) O, hiçbir şeyden korkmaz; karanlığı aydınlatacak
gücü her zaman kendinde bulmayı çok iyi bilirdi. İlahi bakış açısı ile ilgili numaralanmış cümlelerden
B) Ürkek bakışları altında, bu mesut yuvanın daima hangisinde bilgi yanlışı yapılmıştır?
var olacağına inanan güçlü bir yanı olduğunu dü-
şünmüşümdür. A) Yalnız I B) Yalnız II C) II ve III
C) Çarşı meydanının büyük çınar ağaçları, yere düşen D) II ve IV E) III ve IV
gölgelerini alacalandırarak birbirlerine fısıldıyorlar-
dı.
D) Biraz havai, biraz çekingen ama daima cesur oldu-
ğunu geçen günkü olayda tüm ahali çok iyi anladı.
4. (I) Gösterme (sahneleme) tekniğinde olaylar, kişiler,
E) Her konuda ikircikli davranan yanım, bu kez de
bana yüzünü göstererek geleceğimle ilgili kararda varlıklar okuyucuya doğrudan sunulur. (II) Anlatıcı, oku-
etkili oldu. yucu ile eser arasına girmez. (III) Okuyucunun dikkati
eser üzerinde yoğunlaşır. (IV) Bu teknikte kişilerin ko-
nuşmaları ve hareketleri yansıtılarak okuyucunun ken-
disini eserin kurmaca dünyasında hissetmesi sağlanır.
2. Betimleyici anlatım; varlıkları, durumları zihinde canlan- (V) Gösterme tekniği; özetleme, iç çözümleme şeklinde
dırmayı amaçlayan anlatım biçimidir. Betimleyici anla- olabilir.
tımda sıfatlar kullanılarak varlık ve durumlar ayırt edici
özellikleriyle verilir. Öznel olanlarına izlenimsel, nesnel Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
olanlarına açıklayıcı betimleme denir.
bilgi yanlışı yapılmıştır?
Bu bilgiye göre aşağıdaki parçaların hangisinde iz-
lenimsel betimlemeye yer verilmemiştir? A) I B) II C) III D) IV E) V
A) Dikkatimi çeken pek çok şey oldu, özellikle de cad-
denin ortasındaki şeritte yükselen ağaçların gür ve
taze yeşili. Burası her gün geçtiğim bir yer olmasına
rağmen bu pazar günü kalabalığını birden bir mu- 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hâkim bakış açı-
cize gibi algıladım ve elimde olmadan içim yeşillik, sından söz edilebilir?
aydınlık, canlılık özlemiyle doldu.
A) Yine bu tuhaf duruma katlanmam gerekiyordu.
B) Yabani iğde meyveleri benekli, sarı lekeleri nede-
niyle “solgun diken” olarak da adlandırılır. Hasta ve B) Sessizce arka kapıyı açıp bahçeye çıktı.
yaşlı atlarının yabani iğde meyvelerini yiyerek iyi-
leştiğini fark eden Yunanlılar, yabani iğdenin iyileşti- C) İnsanların nankörlüğüne her seferinde şaşıyordu.
rici özelliğini öğrenmiş oldular ve yabani iğdeyi tıbbi D) Okulun arkasındaki ağaçlar rüzgârdan devrilecekti.
amaçlı kullanmaya başladılar.
E) Seni tanıdığıma bir kez daha, bir kez daha şükredi-
C) Uzaklarda yeşilliğin içinde atlar küçük bir küme
hâlinde başlangıç çizgisine yan yana sıkışarak di- yorum.
zilmişti. Uzaktan renkli kuklalar gibi görünen ufak
tefek jokeyler onları güçlükle çizgide tutuyorlardı.
Derhal aralarında kendiminkini aradım fakat gözle- 6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde geriye dönüş tek-
rimin alışkın olduğu bir şey değildi bu. niğinden yararlanılmıştır?
D) Kadınların rengârenk giysileriyle ağaçların yeşil
denizinin kıyısında çiçek dolu tekneler gibi salınan A) Arkadaşımla o günlerde hiç darılmazdık, şimdi her
diğer pek çok faytonun arasında bizimki de kauçuk şey ne çok değişti.
tekerleklerinin üstünde usulca kayıyordu. Hava yu- B) Kardeşim çizdiği resimleri elime almama bile izin
muşak ve ılıktı, akşam serinliğinin ilk esintileri şim-
diden hissediliyor, zaman zaman çiçek kokularını vermiyor nedense?
taşıyordu. C) Yarın okul gezisinde uzun zamandır görmek istedi-
E) Etrafındaki birkaç yüze baktı. İçlerinde bir kasılma ğim müzeye gideceğiz.
olmuşçasına çarpılmışlardı. Gözler sabit ve kıvrım-
lı, dudaklar sımsıkı kapalıydı, çeneler öne fırlamış, D) Kapıyı yavaşça açtı, minik kedisi sobanın yanında
burun delikleri atlarınki gibi kıpır kıpırdı. Onların bu büzülmüş uyuyordu.
çılgınca taşkınlıklarını hem komik hem de dehşet E) Kocaman bir dünyada minicik insancıkların yaşamı
verici buluyordu.
hep kendine özel.
239