Page 242 - 3 ADIM AYT TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
P. 242
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI Hikâye 3. TEST - A
7. Ben öykülerimde olayı, kişileri diyeceklerime yardımcı 9. Yaşamanın güzelliği dedim de hatırladım. Yaşamanın
olarak kullanırım. İzlenimlerim öykücülüğüme yardımcı güzelliğini her zaman duyabilir insan. Hatta şimdi gör-
olmuştur ancak hiçbir olayı baştan sona izlememişim- düğünüz gibi geciken bir vapuru beklerken bile. Yeter
dir. Bir ucundan yakalamışımdır. Sonrasını, kendi ken- ki her şeyi, her şeyi, insanları, duyularımızı, eşyayı se-
dime geliştiririm. Bir adam görmüşümdür bence ilginç velim. Bir çocuğun dış dünya karşısında duyduğu hay-
olan, kurarım onun öyküsünü. Sormam kendisinden ya- ranlık olsun içimizde. En küçük bir yağmur damlasına
şamını. Bir söz duyarım, anahtar olur öyküme; söyleye- bile ilgi duyalım. Böyle oldu mu bir iskele meydanında,
nin yüzünü görmeye bile gereksinmem. Bir duvar görü- on dakikada, dilerseniz hatıralarınızın dünyasına kayar
rüm üzerine yazılar yazılmış, yeter benim için. Kesin bir gider, yıllarca önce yaşanmış bir anı yeni baştan yaşar-
sonuçla bitirmediğim öyküm çoktur. Okuruma düşünme sınız. Dilerseniz meydandan geçen insanları seyreder,
payı bırakmak isterim. kafanızda romanlarını kurar, kurar da sonra yine kendi-
niz olursunuz.
Bu sözleri söyleyen bir sanatçı için aşağıdakilerin
hangisi söylenebilir? Bu parça ile ilgili aşağıdakilerin hangisi söylene-
mez?
A) Olaya dayalı hikâyelerinde gerçeklere uygun plan-
lama yapar. A) Bir olay hikâyesinden alınmıştır.
B) Gözlemlerinde dikkatlidir ve gözlemlerine göre be- B) Mekâna anlatımdan ulaşılabilmektedir.
timlemeler yapar.
C) Tema yaşama sevincini yansıtmaktır.
C) Çevresindeki insanların yaşam serüvenlerinden D) Anlatımda birinci kişi kullanılmıştır.
hikâyeler çıkarır.
E) Zaman ifadesine yer verilmiştir.
D) Öykülerinin çoğunda insan yaşamı merkeze alın-
mış ve irdelenmiştir.
E) Durum öyküsünün özelliklerini taşıyan hikâyeleri
çoğunluktadır.
10. İlk öykülerinde kişi, öykü kahramanı pek önemli değildir
onun için. Kafasında anlatmak istediği bir şey vardır.
Sokakta gördüğü bir çocuk, dış görünüşüyle insana bir
şeyler esinlendiren bir kişi; hemen başı sonu belli, du-
yurmak istediği bir bildiriyi taşıyan bir öykü yazdırır ona.
Öyküyü çarpıcı bir sonla bitirmek gerektiği düşüncesi,
8. Hikâyelerde olayların sırası, süresi ve sıklığı bir zaman gerçek öyküde çok yapay kalan eğip bükmeler yaptırır.
dilimi içinde düzenlenir. Her anlatıcı, bu süreyi istediği Sanatçının en güçlü yanlarından biri hiç kuşkusuz, dili-
şekilde verebilir. Alışılmış olanı kronolojik düzenleme- nin sağlamlığıdır; anlatımındaki sadeliktir. Ne kendin-
dir. Mesela olaylar bir kişinin doğumundan itibaren baş- den öncekilerle ne de çağdaşı öykücü ve romancılarla
lar, ölümüne kadarki hayatını sırayla anlatabilir. Anlatıcı karşılaştırılamayacak derecede egemendir dile. En es-
bu sırayı, hikâyesine iyice hâkim ise değiştirebilir. ----. kimiş, en hayal ürünü öykülerinin bile bugün rahatlıkla,
sevilerek okunabilmesinin baş nedeni bu olmalıdır.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşa-
ğıdakilerden hangisi getirilmelidir? Bu parçada söz edilen yazarın ilk öyküleri ile ilgili
A) Şahıs, mekân ve zamanın bir bütün oluşturduğu aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
gerçeğiyle zamanı önemsemeliyiz A) Gözleme dayalı kişilerle öykü konusunu oluştur-
B) Sondan başlayarak "geriye doğru", veya ortadan maktadır.
başlayarak "geriye ve ileriye doğru" gidebilir B) Öykü sonları, öykülerinde yapaylığa neden olmak-
C) Vakanın gerçekleştiği zaman süresi ile, vakanın su- tadır.
nuluşundaki zaman süresi farklı olabilir C) Öykülerinin türü, durum öyküsü özelliği taşımakta-
D) Hikâyenin kendi zamanı ile düzenlenen zaman ara- dır.
sında paralellik de olabilir
D) Dile, kendinden önceki yazarlardan daha çok hâ-
E) Vaka zamanı ile anlatma zamanı arasında "mesafe" kimdir.
olup olmadığı vaka ile, anlatıcının ilişkilerinden tes- E) Sade bir dil kullanması, günümüzde de sevilmesini
pit edilebilir sağlamaktadır.
242 243