Page 247 - 3 ADIM AYT TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
P. 247
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 4 TEST
Hikâye
B
1. 2. I. O güne kadar hiç yapmadığı bir şey yapmaya, hiç
kimsenin yüzüne bakmamaya karar verdi. Bir ev
kapısının önüne vardığında aniden duraksadı. Tarif
edilemez bir olaya tanık oldu. Apartmanın önünde
bir at arabası durdu ve içindeki adam merdivenler-
den hızla yukarı koştu.
II. Araba durdu. Kovalev küçük bir kabul salonuna
buyur edildi. İçeride yaşlı bir gazete memuru vardı.
Aşağıdaki parçalardan hangisi bu bilgilerin tama- Eski frakıyla, gözlüğüyle, çiğnediği kalemle masa
mıyla örtüşmektedir?
başına oturmuş para sayıyordu. Kovalev bağırarak,
A) Herkes döndü. Çok kısa bir an Kaya’ya ve Mahmut “İyi günler efendim! Burada ilanları kime veriyoruz?”
Bey’e baktılar. Mahmut Bey, omuz omuza durduğu diye içeri daldı.
bütün bu insanların bakışıyla karşılaşınca bir boşlu- Aşağıdakilerden hangisi numaralanmış parçaların
ğa doğru kaymakta olduğunu sandı. Tutunacak bir ortak özelliklerinden biridir?
yer aradı. Yüzünden boşanan teri sildi; bozgunluğu-
A) İlahi bakış açısıyla yazılmaları
nu, hemen yanında duran bir kadına zorla gülümse-
yerek alt etmeye çalıştı. B) Betimleyici unsurlara yer verilmesi
B) Bir an o dönemime gittim. Yolda grup hâlinde ma- C) İç çözümleme tekniğine başvurulması
halleye dönerken notları soran komşulara hepsi
D) Öyküleme anlatım biçiminin kullanılması
beş demenin keyfini, diğer çocuklara göre daha iyi
olmanın verdiği gururla horozlanarak yürüyüşümü E) Diyalog anlatım tekniğinden yararlanılması
ve evde beni bekleyen karne hediyesine kavuşma
ihtimalinden değil de evdekilere hepsi beş, güzel bir
karneyi hediye edebilmenin övüncüyle uçarak gidi-
şimi hatırladım.
C) Çuvallardan birinin ağzından iki üç tane havlu çorap
çıkardı. Nizamiye masasının kenarına bıraktı. Çok
güzel, bembeyaz, boğazları renkli şeritli, süslü, ih-
racat malı havlu çoraplar almıştı. “Abi, bu sene bun-
lar çok moda; çocuklar giyer.” dedi. “Gerek yok, sen
öğrenci adamsın…” falan dediyse de duymazlıktan
gelip odasına doğru devam etti.
D) Elimi yavaşça ahşap kutunun üzerinde gezdirdim
3. Çarpıyor gene tavaları, tencereleri, kap kacağı. Başıma
ve yavaştan kapağını açtım. Bir paket lastiğiyle sa-
vuruyor sanki. Küçükken ne iyiydiler, ne uslu, ne buy-
rılmış üst üste bir sürü eski fotoğraf vardı. Fotoğraf-
ruklara uyan. Yıllar bozuyor çocukları, alışkanlıklar
ların altında oldukça düzgün bir yazıyla tutulmuş,
bozuyor. Hiç üzmezlerdi eskiden beni, bundan sonra
günlük olduğunu düşündüğüm bir de defter vardı.
üzecekler sanırım. Söylüyorum bunu onlara kızıyorlar.
Heyecanla defteri alıp yatağın üzerine oturdum.
“Ne demek bundan sonra üzmek?” diye parlıyorlar. “Biz
Çok merak ediyordum acaba neler yazılmıştı geç-
bundan sonra büyüyecek miyiz? Çocuk, torun sahibi ol-
mişe dair. Çeyiz sandığına sığmayacak neleri sığ-
duk. Bundan sonra üzmek ne demek allasen.” diyorlar.
dırmıştı kaleminin ucuna?
Oysa bilmezler ki çoluk çocuğa da karışsalar, kocasalar
E) Bir an çocukluğunun geçtiği mahalle geldi aklına.
da benim gözümde hep korunmaya, sıcaklığıma, sevgi-
Evlerin birbirine yapışık olduğu, insanlarının evleri
me muhtaçtırlar. Bilgisizlik işte, neyse, kızmadım.
gibi omuz omuza yaşadığı o mahalle ne güzeldi.
Avuçlarına sızan yaşlar gibi her yerine anılar dam- Bu parçayla ilgili aşağıdakilerin hangisi söylene-
lıyordu. Epeyce ağladıktan sonra biraz durulmuştu. mez?
“Gözlerim şişmiş, çocuklar fark eder.” diyerek gitti
A) Yakınmaya dayalı bir konunun işlendiği
yüzünü yıkadı.
B) Kahraman bakış açısından yararlanıldığı
C) İç çözümleme tekniği kullanıldığı
D) Geriye dönüş tekniğinden faydalanıldığı
E) İzlenimsel betimlemeye yer verildiği
247