Page 248 - 3 ADIM AYT TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
P. 248
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI Hikâye 4. TEST - B
4. Bu arada konak ve dağ hakkında korkunç bir efsane- 6. Aşağıdaki parçalardan hangisinde parantez içinde
ler toplamı oluştu. İnsanlar yöreden iki kat titizlikle uzak verilen bakış açısı ve anlatım tekniği ile ilgili örnek
duruyor ve fısıltılarla anlatılan her tür söylenceyle ku- cümle yoktur?
şatıyordu onu. 1816’ya kadar kimse uğramadı yöreye.
A) Ayağa kalkıp “öhö öhö” dedi. Üstünü başını topar-
Sonra mezra sakinleri uzunca zamandır ışıkların görül-
layıp masadaki kâğıtları eline aldı. Listedeki isimleri
memiş olduğunun farkına varıp düşünmeye başladılar.
birer birer okudu. Gruplar kuruldu. Birinci grup yola
O zaman bir grup, araştırma yapmak üzere konağa gitti
koyuldu. İkinci de hazırlanıyordu.
ve konağın terk edilmiş ve kısmen yıkılmış olduğunu
gördüler. (Gözlemci - olay anlatımı)
B) İlk defa geçen kışın yağmurlu bir gününde Kadıköy
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerin hangisi söylene-
vapurunda karşılaşmışlardı. Oya, yukarı salonda
mez?
arkadan ikinci sıraya oturmuş; o gün çıkmış olan bir
A) Öyküleme anlatım biçimine yer verildiği dergiyi merakla gözden geçirirken genç bir adam
gelmiş ve boş yerlerden yer beğenerek, geçip onun
B) Kronolojik zamanın olay akışında etkili olduğu
karşısına oturmuştu.
C) Gösterme tekniklerinden yararlanıldığı
(Hâkim - bilinç akışı)
D) Tahkiye etme tekniğinden yararlanıldığı
C) Ağladım, ağladım. Çünkü yalan söylemiyordum.
E) Hâkim bakış açısının kullanıldığı Evet, musluğu koparırken gözümle görmüştüm. Ak-
şam azadında dayağı yiyen çocuğu tuttum:
— Niçin beni yalancı çıkardın, musluğu sen kopar-
mamıştın, dedim.
— Ben koparmıştım.
— Hayır, sen koparmamıştın. Öbür çocuğun kopar-
dığını ben gözümle gördüm.
(Kahraman - diyalog)
D) Fakat nihayet bütün ayakkabılar tamir edilmiş, iş
bitmişti. Demirini topraktan çekti, köselesini dürdü,
çivi kutusunu kapadı, çiriş çanağını sarmaladı. Bun-
ları hep aheste aheste yaptı. Hasan, yüreği burkula-
rak sordu:
5. I. Ben bunları söylerken Mahmut çok düşünceli gö-
rünüyordu ama sonra eleştirel tavrına geri döndü. — Gidiyor musun?
Zihin açıklığına ve sabrına hayran kaldım. Bu kadar — Gidiyorum ya, işimi tükettim.
bilgiyi hangi kaynaktan edinirdi insan? O konuştuk-
ça beynimin bütün damarlarına kan gidiyormuş gibi (Hâkim - iç çözümleme)
hissettim. Odanın aydınlığı güneşin batışı gibi yavaş E) Odaya girip sedire uzandığı vakit, aç olmasına ve
yavaş sönüyordu o sırada. dışarıdan gelen kızgın tereyağı kokusuna rağmen
II. Sis koyulaşırken Oğuz sürünerek kuzeydeki, batı- evvela yatıp uyumak ihtiyacı duymuştu. Çizmeleri
daki ve güneydeki pencereleri yokladı ama hepsinin çıkardıktan sonra serbestleyen ayaklarını uzatıp ar-
kapalı olduğunu gördü. Pencerelerin kapalı olma- kasına yaslanacağı sırada, leğen ibrikle Cemile’nin
sından belli belirsiz bir memnuniyet duydu çünkü evi içeri girdiğini görerek doğruldu.
gördükçe içine girme isteği azalıyordu. Sonra bir ses
onu durdurdu. Bu ürpertici ve mahzun görünüşlü ev- (Hâkim - iç çözümleme)
den hemen uzaklaşmalıydı.
Aşağıdakilerden hangisi numaralanmış parçaların
ortak özelliklerinden biridir?
A) Kahraman bakış açısıyla yazılmaları
B) Anlatma tekniğinden yararlanılması
C) İç çözümleme tekniğine başvurulması
D) Açıklayıcı betimlemeden yararlanılması
E) İç konuşma tekniğine başvurulması
248 249