Page 245 - 3 ADIM AYT TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
P. 245

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI                                4    TEST

                                                     Hikâye
                                                                                                       A

        1.   I. Bir arkadaşına yardım gerektiği için o gün yola çık-  3.   Yirmi yaşından fazla göstermeyen bir delikanlı, çadırın
               mıştı.                                          önünde, yan yatırılmış bir el arabasının üstüne otura-
             II. Bir ömür boyu, kendisine yardım eden adamı çocuk   rak saz çalıyordu. Başı göğsüne yatmış ve gözleri yere
               hiçbir zaman unutmadı.                          dikilmiş olduğu için çehresini tamamen görmeye imkân
                                                               yoktu. Fenerin aydınlattığı alnı ter damlalarıyla kaplı idi.
            III. Arabanın içindeki çocuğu hiç düşünmeden en yakın
               hastaneye götürdü.                              Sazının uzun sapı, şaşırtıcı bir süratle aşağı yukarı ka-
                                                               yan parmaklarının altında canlı bir mahlûk gibi titriyor-
            IV. Sinan,  bu  koca  metropolde  kısa  bir  sürede  büyük   du. Tellere vuran sağ eli, küçük fakat kendinden emin
               işler başarmış bir adamdı.
                                                               hareketler yapıyor; bu el, sazın gövdesine her yaklaş-
            Bir  hikâyeden  alınan  numaralanmış  cümlelerin  bir   tıkça insan sanki o tahta ile bu et arasında gizli fakat
            olay akışı oluşturacak şekilde sıralanışı aşağıdakiler-  çok manalı ve mühim bir konuşma oluyormuş zannedi-
            den hangisidir?                                    yordu.

            A)  I - II - IV - III                              Bu  parçaya  göre  aşağıdakilerin  hangisi  söylene-
                                                               mez?
            B)  II - III - IV - I
            C)  IV - I - III - II                              A)  Tanzimat Dönemi sonrası yazılmıştır.
                                                               B)  Kişiler olağanüstü niteliklere sahiptir.
            D)  IV - III - I - II
                                                               C)  Betimleyici unsurlara yer verilmiştir.
            E)  I - IV - III - II
                                                               D)  Zaman, kronolojik sıralamayla verilmiştir.
                                                               E)  Gözlemci bakış açısıyla yazılmıştır.
        2.   Aşağıdaki parçaların hangisinde hikâyenin yapı un-
            surlarının tümüne yer verilmemiştir?
                                                           4.    I. Erken kalktığım açık, bulutsuz sabahlar herkes gibi
            A)  Akşamleyin odadaki kanepenin üstüne bağdaş kur-
               muş, uçuk benizli, süzük gözlü, ince boyunlu, karı-  bana da çocukluğumu hatırlatır. Yâdımda ezelî ve
                                                                  mor  bir  fecir  memleketi  gibi  kalan  doğduğum  yeri
               şık saçlı, redingotlu zayıf bir efendi elinde tuttuğu bir   gözümün önüne getirmek isterim.
               küçük gonca gülü koklarken, gözlerini sıkınca onun
               sarı yapracıkları arasına iki damla yaş damladı. Yü-     II. Buruşturup  attığı  kâğıtlara  baktı.  Günlerdir  orada
               reğinin gizlilikleri musikinin ateşi karşısında erimişti.  dertleriyle, sevinçleriyle yatıyorlardı yerde. Her gün
                                                                  kendini anlatıp anlatıp, buruşturup attığı kâğıtlar…
            B)  Adam, kitaplarını satmaya karar verdi. Bütün gece   Geçen hafta aldığı madalya bile tat vermiyordu bu
               yatakta  döndü,  durdu.  Bir  türlü  uyku  tutmadı.  “Ki-  günlerde ona. Anlayacak, anlatacak biri olmadıkça
               tap  satmak!”  Müthiş  bir  gönül  rahatsızlığı  içinde,   neye yarardı ki madalya.
               gecenin üçünü geçe dalabildi. Sabahleyin uyandığı      III. Beni herkesten iyi anlayan tek kişiydi o. En zor za-
               zaman şakakları zonkluyordu. Gitti, elini yüzünü yı-  manlarımda başımı yaslayacağım bir omzun varlığı-
               kadı. “Lakin kitap satmak!” Şakaklarının zonklaması   nı bilmek bile yetiyordu bana. Şimdi o kadar uzakta
               bir türlü durmuyordu.                              ki can yoldaşım… Yine de el uzatıyor fırsat bulduk-
                                                                  ça. Çok uzaklardan da olsa güvenin sakin dalgala-
            C)  Aradan birkaç hafta geçti. Kedi; ortalığı sessiz bul-
                                                                  rında onunla huzur buluyorum.
               dukça, aşağı taşlıkta eline bir bez parçası yahut bir
               eski süpürge geçirip oynamaya başladı.  Bir ayak      IV. Hangi tarafa gideceğini bilmeden yürüyordu sürekli.
                                                                  Varmak istediği yer çok uzaklardaydı. Yürüse vara-
               sesi  olunca,  Sıdıka  Bacı’nın  yattığı  odaya  kaçıp   cağını biliyordu da yürümüyordu işte. Her seferinde
               hambarın arkasına gizleniyor. Korkak, biraz yırtıcı   başka yöne yürümekten varacağı yeri hiç bulamaya-
               bir kedi…                                          cağına inandı bir an. Ne yapsa da yönünü bulsa…
            D)  Odanın bir tek ocağı, bir de pencere yerine siyah bir   Düşün, düşün, hep bu işim.
               deliği var. Ben yatağımın üstünde, kürkümün için-
                                                               Numaralanmış parçaların temaları aşağıdakilerin han-
               de soğuktan titreyerek oturuyorum. O, karşımda bir
                                                               gisiyle eşleştirilemez?
               tahta iskemle üstünde… Ocağın ışığında el kadar
               yüzü alevle beraber titriyor.                   A)  Yalnızlık
            E)  Bu sabah kalktım. Hava buz gibi. Kaputumu giydim.   B)  Kararsızlık
               Aşağıdan daha ateş getirip ocak tutuşturulamamış-  C)  Geçmişe özlem
               tı. Çavuş tekmil haberini getirdi. O çıkınca üşüme-
               mek  için  dar  odanın  içinde  gezinmeye  başladım.   D)  Dostluk
               Ocaktan pencereye, pencereden ocağa gidip geli-  E)  Sabır
               yordum.


                                                       245
                                                       245
   240   241   242   243   244   245   246   247   248   249   250