Page 198 - Sanat Tarihi -12
P. 198

6.         İSLAM VE TÜRK MİMARİSİ
             ÜNİTE




                                              11. yüzyılda Gazneliler tarafından yapılan Leşker-i Bazar Sarayı, geniş
                                           alana inşa edilmiş çeşitli yapılardan meydana gelmiştir. Güney kasrı Sultan
                                           Mahmut  Dönemi’nde  yapılmıştır.  Dört  eyvan  şemasına  bağlı  olan  avlunun
                                           kuzey  girişinde caminin de bulunduğu taht salonu yer alır. Taht salonunun
                                           duvarları Sultan Mahmut’un ordusunu canlandıran figürlerle doludur.

                                              1235’te  Anadolu  Selçukluları  Sultanı  Alaaddin  Keykubad  tarafından
                                           yaptırılan  Kubadabat  Sarayı,  Beyşehir  Gölü  kenarındadır.  Burada  birkaç
                   Görsel 6.40             sarayı içine alan Selçuklu şehrinin planı ortaya çıkarılmıştır. Surlarla çevrili
              Kubadabat Sarayı çinileri,
                    Beyşehir               alan içinde çitlerle çevrilmiş av hayvanları parkı, iki gözlü tersane ve on altı
                                           adet yapı bulunmuştur. Yapılan  kazılar sonucunda sarayın zengin çini süsleme-
                                           lerini gösteren levhalar bulunmuştur. Bulunan çiniler, sekizgen yıldız ve haç
                                           biçiminde  levhalar  hâlinde  olup  iki  metre  yüksekliğe  kadar  duvarları
                                           kaplamaktadır. Yıldız levhalarda ayakta duran ve oturmuş insan figürleri, çift
                                           başlı kartal, çeşitli kuş ve hayvan figürleri yer almaktadır (Görsel 6.40).


                                              Anadolu  Selçukluları  Dönemi’nde  yapılan  diğer  saray  ve  köşkler
                                           Keykubadiye Sarayı, Erkilet Hızır İlyas Köşkü ve Haydarbey Köşkü’dür.

                                              Osmanlılar  Dönemi’nde,  Bursa,  Edirne  ve  İstanbul’da  çok  sayıda  saray
                                           yaptırılmıştır. 1474-1479 tarihleri arasında Fatih Sultan Mehmet zamanında
                                           inşaatına başlanılan ve zamanla çeşitli bölümler eklenerek yapılan Topkapı
                                           Sarayı, arka arkaya dört avluyu çevreleyen kasırlar, köşkler, cami, divan,
                                           devlet daireleri, kütüphaneler, çeşme ve bahçe gibi eklemelerle bugünkü
                                           hâlini almıştır (Görsel 6.41). Günümüze ulaşan bölümleri; Bab-ı Hümayun
                                           (Görsel 6.42), Bab-ı Selam gibi ana kapılar ile Çinili Köşk, Fatih Köşkü,
                                           Sepetçiler  Kasrı,  Mukaddes  Emanetler,  mutfaklar  ve  harem  binalarıdır.
                                           Klasik  Dönem  Osmanlı  mimarisinin  bütün  özellikleri  görülen  eserde,
                  Görsel 6.42
          Bab-ı Hümayun Kapısı, Topkapı Sarayı,  Osmanlı Dönemi çini ve süsleme sanatının en güzel örnekleri verilmiştir.
                   İstanbul





                                                Görsel 6.41
                                             Topkapı Sarayı,
                                                 İstanbul






                                                            Topkapı Sarayı birinci avlu içinde yer alan Çinili Köşk,
                                                         eski  Türk  evlerinin  abidevi  örneği  gibidir  (Görsel  6.43).
                                                         Kubbeli büyük orta salona açılan dört eyvan ile köşelerde
                                                         aynı  çapta  birer  kubbeli  odadan  oluşan  iki  katlı  yapıdır.
                                                         Yapının iç ve dış duvarları  çini ve mermerle kaplanmıştır.
                                                         Giriş  cephesinde  ortada  büyük  bir  eyvan  bulunmaktadır.
                                                         Selçuklu geleneğinin devamı olarak eyvanın duvarları çini
                                                         mozaiklerle bezenmiştir. Köşk, günümüzde “Türk Çini ve
                            Görsel 6.43
                         Çinili Köşk, İstanbul           Keramik Müzesi” olarak kullanılmaktadır.


            198
   193   194   195   196   197   198   199   200   201   202   203