Page 41 - Sosyoloji 2 | 1.Ünite
P. 41
C) BÖLÜŞÜM
Üretim sonunda elde edilen malların üretime katılanlar arasında paylaşılmasına bölüşüm denir. Günümüzde
bu bölüşümün karşılığı para ile ödenmektedir. Üretime katılanlardan iş gücü gelirine ücret ya da maaş, doğanın
payına rant ya da kira, girişimcinin gelirine kâr, sermayenin gelirine de faiz denir.
Bir ülkede üretilen mal ve hizmetlerin parasal değerlerinin brüt toplamına gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH)
denir. Tanımdan anlaşılacağı gibi gayri safi yurt içi hasıla net gelir değildir. Bu miktardan sermaye mallarının
yıpranma payı (amortisman) düşüldüğünde elde edilen değere safi millî hasıla denir.
Safi millî hasıladan vergiler düşüldüğünde ise millî gelire ulaşılır. Millî gelir, bir ülkede bir yıl içinde üreti-
len mal ve hizmetlerin para ile ifade edilen net toplamıdır. Millî gelirin o ülkede yaşayan vatandaşlar arasında
dağıtılmasına kişi başına düşen millî gelir denir.
Ülkede üretime katkıda bulunanlar, ülke gelirinden pay almaktadır. Bu da bize üretimin bir iş bölümü saye-
sinde gerçekleştiğini göstermektedir. İş bölümü, işin çeşitli mesleklere ya da kendi içinde bölümlere ayrılmasına
denir. İşin öğretmenlik, doktorluk, taksicilik gibi çeşitli mesleklere ayrılmasına mesleki iş bölümü, kendi içinde
bölümlere, uzmanlık alanlarına ayrılmasına teknik iş bölümü denir.
Bir toplumda üretim faaliyetlerini kişiler her yönüyle kendileri üstlenecek olursa bu durum; zor, sıkıntılı,
zaman alıcı ve verimi düşük olacaktır. Oysaki üretim farklı kişiler tarafından gerçekleştirilir ve bu kişilerin ça-
lıştıkları alanlarda uzmanlaşması sağlanırsa üretimde verim artacaktır.
İş bölümü bolluk ve kitle üretiminin sağlanmasına yardımcı olmaktadır. İnsanların becerisini arttırmakta, bir
işten diğer işe geçmede zaman kazandırmakta, makine kullanımını kolaylaştırmaktadır.
EKONOMİYLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
Enflasyon: Piyasadaki ürünlerin fiyatlarının genel seviyesindeki sürekli ve hissedilir yükselme eğilimidir. Enflasyon
genel fiyat seviyesinin bir defa yükselmesi olmayıp genel fiyat düzeyinin sürekli ve hissedilir ölçüde yükselmesi şeklinde
ifade edildiği gibi değişim aracı olan paranın gereksinimden çok miktarda piyasaya sürülmesi sonucu değer kaybetmesi,
satın alma gücünün düşmesi olarak da ifade edilir. Bu tanım enflasyonun para ile bağını belirtmektedir. Ekonomide mal
ve hizmetlerin değeri para ile ifade edilir.
Deflasyon: Piyasadaki mal miktarına göre para miktarının az olmasıdır. Bu durumda para az ve değerli olduğundan
halkın alım gücü düşmektedir. Piyasada mal çok olduğundan üretim durmakta, bu durum işsizliğin artmasına neden
olmaktadır. Ülke ekonomisinde daralma meydana gelmektedir. Üretim azaldığı için millî gelir de azalmaktadır.
Devalüasyon: Ulusal paranın yabancı ülke paraları ya da altın karşısında değerinin düşürülmesi durumudur. De-
valüasyon ithal malların fiyatını yükseltir, ihraç mallarının da yabancı para cinsinden değerini düşürür. Her ülkenin
millî parası kendi sınırları içinde geçerlidir. Bir ülkeden mal ve hizmet almak için o ülkenin parasını kullanmak gerekir.
Bunun için ülke parası ile yabancı paralar arasındaki değişim oranını (döviz fiyatını) belirlemek gerekir. Bu değişim
oranına döviz kuru denir. Devalüasyonda idari kararlar önemlidir.
Revalüasyon: Ulusal paranın yabancı para ya da altın karşısındaki değerinin artmasını ifade eder. Devalüasyonun
tersi olan durumdur. Revalüasyon sonucu altın ve döviz fiyatları hükûmetçe kararlaştırılmış oranda ucuzlar.
EKONOMİNİN TEMEL ÖGELERİ 51