Page 19 - TARİH 10 - ÜNİTE 2
P. 19

BEYLİKTEN DEVLETE
                                                                            OSMANLI SİYASETİ (1302-1453)

               Osmanlı Devleti’nin ilerleyişi üzerine bütün Hristiyan dünyası te-
               laşlanmış ve bir Haçlı ordusu oluşturulmuştur. İki kol üzerinden
               Niğbolu’ya gelen Haçlı ordusu kaleyi karadan ve nehirden kuşat-
               mıştır. Haçlılara karşı harekete geçen Yıldırım Bayezid süratle Niğ-
               bolu’ya gelmiş ve Haçlıları, 25 Eylül 1396’da bozguna uğratmıştır.
               Mısır’da bulunan Abbasi Halifesi, Yıldırım Bayezid Han’a “Sultan-ı
               İklim-i Rum” (Anadolu Sultanı) unvanı vermiştir.

               1396’da Niğbolu’da kazanılan büyük zafer sonrası Avrupalılar,
               yaklaşık yarım asır boyunca Osmanlı Devleti üzerine büyük bir
               ordu gönderememiştir. 1444’te yapılan Edirne-Segedin Antlaşması
               sonrasında, Osmanlı tahtına küçük yaştaki II. Mehmet geçmiştir.
               Haçlıların harekete geçmesi üzerine devlet adamlarının isteğiyle
               II. Murad tekrar tahtına çıkmıştır. II. Murad, 1444’te Varna’da Haç-
               lıları bozguna uğratmıştır. (Görsel 2.22).
               Varna’daki mağlubiyetin öcünü almak ve Türkleri Balkanlardan
               atmak için Avrupa’da yeni bir Haçlı birliği oluşturulmuştur. Kara-
               manoğulları ve Sırbistan’dan yardımcı kuvvetler alan II. Murad,
               hilal taktiğini uygulayarak Haçlıların büyük bir kısmını Kosova’da                Görsel 2.22
               imha etmiştir. 1448’de yapılan II. Kosova Meydan Muharebesi          Varna Savaşı sonrası (Gravür)
               sonucunda, Türklerin Balkanlardaki hâkimiyeti kesinleşmiş ve
               Avrupalılar savunmaya çekilmiştir.
               Rumeli topraklarını sadece fetih yoluyla yurt edinemeyeceğinin
               farkında olan Osmanlılar, bölgede iskân politikasını esas almıştır.
               İskâna öncülük edenler; gaziler, aşiret reisleri ve mensupları, akıncı
               beyleri, dervişler ve Tımarlı Sipahiler olmuştur. Anadolu’nun dinî
               ve iktisadi hayatında önemli yer tutan Gaziyân- ı Rûm, Ahiyân-ı
               Rûm, Abdalân-ı Rûm ve Bâcıyân-ı Rûm gibi zümreler, Rumeli’nin
               fethinden sonra gönüllü olarak bölgenin İslamlaş-
               masını ve imarını sağlamıştır. Fethedilen bölgelere
               yerleştirilen Müslümanlar arasındaki dervişler, sonra-
               dan kurulacak olan köylerin ve şehirlerin çekirdeğini
               oluşturmuştur. Dervişler, kurmuş oldukları zaviye
               ve tekkeler vasıtasıyla bölgenin gayrimüslimlerini
               etkilemiştir. Böylece Osmanlıların bölgeyi fethetme-
               sinden önce halkı psikolojik olarak fethe hazır hâle
               getirmiştir. Yerleştikleri bölgelerin imar ve iskânına
               dervişler öncülük etmiştir. Dervişler, boş topraklar
               üzerinde kurdukları zaviyelerle Anadolu’dan gelen
               nüfus kitlelerinin sevk ve iskânını organize etmiştir.
                                                                                                 Görsel 2.23
               Bir nevi devlet görevlisi olan bu dervişlere; devlet, geçimleri için   Mostar Köprüsü (Saraybosna)
               bazı imtiyazlar vermiştir. Ayrıca devlet, aşiretlere iskânı yaydıkları
               bölgelere, kendi adlarını verme hakkı tanımıştır. Rumeli’ye iskân
               edilen Türkmenler; buralarda han, hamam, köprü, medrese, zaviye,
               imaret, tekke, cami ve mescit gibi Türk İslam eserleri inşa etmiş ve
               böylece Balkanları bir Türk yurdu hâline getirmiştir (Görsel 2.23).


                Osmanlı Devleti, Balkanlarda kalıcı olmak için hangi politikaları   CEVAPLAYALIM
                uygulamıştır?


                                                                                                          63
   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24