Page 37 - Tarih 9 | 4.Ünite
P. 37
İLK VE ORTA ÇAĞLARDA TÜRK DÜNYASI
İlk Türk Devletlerinde Serbest Ticaret Pazarı
İlk Türk devletleri, komşu ülkelerle yaptıkları ticaretin güvenlik
içinde gerçekleşmesi amacıyla birtakım tedbirler almıştır. Bu
tedbirlerin başında komşu devletlerle olan sınırlarda serbest
ticaret pazarlarının kurulması gelmektedir. Tarihî kayıtlara göre
ilk serbest ticaret pazarı, Asya Hun Devleti ile Çin arasında
kurulmuştur. Bu pazarlar için belirlenen yerler ise genellikle
Çin’e ait sınır şehirleridir. Avrupa Hun Hü-
kümdarı Attila da serbest ticaret pazarlarına
önem vermiştir. Hatta o, Bizans ile yaptığı
ilk antlaşma metnine özellikle “İki ülke ara-
sındaki ticaret önceden belirlenmiş olan sınır
kasabalarında yapılacak.” şeklinde bir hüküm
koydurmuştur. Bu hüküm gereğince iki dev-
let arasında birçok Bizans şehrinde (Görsel
4.32) serbest ticaret pazarları kurulmuştur.
Kök Türk beyleri de daima ellerindeki mal-
ları satabilecek ve ihtiyaçları olan malları
da alabilecek pazarlar arıyorlardı. Onlar, bu
gaye ile 593 yılında Çin imparatoruna bir
elçi göndererek kendisinden “Çin ile ticaret Görsel 4.32
yapabilmek için sınır boyunca pazar yerleri tayin edilmesi Bizans şehir kalıntısı
müsaadesi” talebinde bulundular. İmparator da yayımladığı (Cezayir)
bir fermanla onların bu isteğini karşıladı.
Tıpkı Attila gibi Bilge Kağan da serbest ticaret pazarlarının
önemini çok iyi kavramış bir devlet adamıydı. Bilge Kağan, sa-
vaşlara son verip Çin ile olan ilişkilerini karşılıklı dostluk ve barış
temeline oturttuktan sonra tarihin önüne çıkardığı fırsatlardan
yararlanarak bu ülkeden bazı ticari imtiyazlar koparmıştır. Bu
imtiyazların en önemlisi, bazı Çin şehirlerinde serbest ticaret
pazarlarının kurulması idi. Çin imparatoru, Ordos Bölgesi’nin
kuzeyinde bulunan bir Çin şehrinde serbestçe alışveriş yapabil-
meleri için Kök Türklere müsaade vermiştir. Bu anlaşmadan iki YORUMLAYALIM
taraf da kârlı çıkmıştır (Koca, 2002, s.30’dan düzenlenmiştir).
İlk Türk devletlerin komşu devletlerle ticaret yapmalarının
sebepleri neler olabilir?
Çin’e canlı mal ihracı, kendisinden önceki Türk devletlerinde
olduğu gibi Uygur Devleti Dönemi’nde de devam etmiştir.
Özellikle Uygur kağanları, Çin’e daha fazla mal satabilmek
için siyasi ve askerî güçlerini bir baskı aracı olarak kullanmış-
lardır. Örneğin onlar, satmak gayesi ile Çin’e gönderdikleri
atlarının hepsini almaları için Çinlileri zorlamışlardır. Çinliler
de aralarındaki barışı korumak için Uygurların bu zorlaması-
na ister istemez boyun eğmek durumunda kalmıştır. Uygur-
ların ihracatı sadece canlı at satımından ibaret değildi. Son
derece çalışkan insanlar olan Uygur Türkleri, çeşitli türden
bol miktarda mal üretiminde bulunurlardı. Üstelik ülkeleri
de derisi kıymetli hayvanlar bakımından zengindi. Uygur-
larda, derisi için çok miktarda sansar ve samur avlanırdı.
123