Page 16 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | 1.Ünite
P. 16
1. ÜNİTE
B. BATI TÜRKÇESİ
Hazar Denizi’nin güneyinden geçerek batıya gelip yerleşen Oğuz Türklerinin yazı dilidir. Türkçenin
Eski Türkçeden sonra görülen iki kolundan birini oluşturur. XIII. yüzyıldan günümüze kadar kesintisiz
devam etmiştir. Diğer yazı dillerine göre daha çok gelişme göstermiştir.
Batı Türkçesi; Eski Anadolu Türkçesi, Osmanlı Türkçesi ve Türkiye Türkçesi olarak üç devreye ayrılır.
a) Eski Anadolu Türkçesi (Eski Türkiye Türkçesi): Batı Türkçesinin ilk devri olan Eski Anadolu Türk-
çesi XIII. yüzyıldan XVI. yüzyıla kadar devam etmiştir. Selçuklular, Anadolu Beylikleri ve ilk Osmanlı
bu devre girmektedir.
b) Osmanlı Türkçesi: Türkçe Osmanlı Devletinin sınırları içinde, Hazar’dan Orta Avrupa ‘ya, Kırım’dan
Afrika’ya kadar geniş bir sahaya yayılmıştır. Bu yayılma XVI. yüzyıldan XX. yüzyıla kadar devam
etmiştir. Türkçe bu devrede yabancı dillerden pek çok kelime ve gramer şekilleri almıştır.
c) Türkiye Türkçesi: Batı Türkçesinin üçüncü devresi Türkiye Türkçesi devresidir. Genellikle “Yeni Li-
san Hareketi” bu dönemin başlangıcı kabul edilir. 1908 yılından bu yana yüzyıla yakın bir zamanı içine
alan bu devrede Türkçe yabancı gramer şekillerini bırakmış ve kendi yatağında akmaya başlamıştır.
Bu devrin temelinde, İstanbul konuşmasının esas alındığı bir yazı dili vardır. Türkiye Türkçesinin
gelişmesi içinde Yeni Lisan Hareketi’nden sonra en geniş çalışma Dil İnkılabı’dır. 1928’de Latin alfa-
besinin kabulü 1932’de Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türk Dili Tetkik Cemiyeti (Türk Dil Kuru-
mu)’nin kuruluşu bu hareketin önemli halkalarıdır.
Kemal YAVUZ, Türk Dili ve Kompozisyon Dersleri
(Kısaltılmıştır.)
METİNDE GEÇEN BAZI KELİME VE KELİME GRUPLARI
gramer : Dil bilgisi. tetkik : İnceleme.
medeniyet : Uygarlık. yazı dili : Dilin yazıda kullanılan biçimi.
METİN VE TÜRLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR
Okuduğunuz metin, Türkçenin tarihî gelişimi hakkında bilgi vermeyi amaçlayan bir metindir. Bu
metinde Eski Türkçenin etkili olduğu yüzyıllardan, hangi devirleri içine aldığından ve hangi eserlerin
bu dille oluşturulduğundan bahsedilmiştir. Ardından, Orta Türkçenin Kuzey-doğu Türkçesi ve Batı
Türkçesi olarak ikiye ayrıldığından söz edilmiş, özellikle Türkiye Türkçesinin içinde bulunduğu Batı
Türkçesinin gelişimiyle ilgili bilgi verilmiştir.
Bu metin öğretici bir nitelik taşıdığından metinde doğrudan anlatım tercih edilmiştir. Öğretici
metnin özelliği olarak metinde yazar ile anlatıcı aynı kişidir.
Türk dilinde yazılı edebiyattan önce bugün de varlığını sürdüren halk geleneklerine dayanan,
doğa-insan ilişkilerine ayna tutan bir Sözlü Edebiyat Dönemi vardır. Bu dönemde koşuk, sav, sagu
destan gibi ürünler verilmiş ve okuduğunuz metinde de belirtildiği gibi VIII. yüzyılda yazılı döneme
geçilmiştir. Bu dönemden sonra Türkler tarih boyunca çeşitli alfabeler kullanmışlardır.
26