Page 11 - Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi | 1.Ünite
P. 11
Komünizm, ekonomik bir sistem olan sosyalizmin hem ekonomik hem de politik olarak ulaşmak iste-
diği son aşamadır. Komünizmin uygulanma aşaması şöyledir: Burjuva sınıfı yok edilerek proletarya (işçi)
sınıfının hâkimiyeti sağlanacak, bunun sonucunda sosyalist düzen kurulacak ve böylece hedeflenen
ideal komünist sistem gerçekleştirilecektir. Komünistler yönetimi ele geçirirken isyan ve ihtilal gibi yasal
olmayan yöntemleri tercih etmekte ve devleti ele geçirmek için her türlü yasa dışı mücadeleyi meşru
bulmaktadır. Komünizmin en bariz özelliği parlamenter sistemi ve çok partili rejimi reddetmesidir.
İlk olarak Ekim Devrimi ile 1917 yılında Rusya’da uygulanma imkânı bulan komünizme katkıda bu-
lunanların başında Lenin gelir. Sonrasında Stalin döneminde Komünist Parti faaliyetlerinde farklı uy-
gulamalar başlatılmıştır. 1919’da Lenin’in uluslararası burjuvaziyi yıkmak ve Uluslararası Sovyet Cum-
huriyeti idealini gerçekleştirmek amacıyla kurduğu Komintern 1943’te kaldırılmış, yerine benzer işlevi
yürütecek Kominform 1947’de kurulmuştur. Böylelikle Rusya dışı komünistlerle bağ kurulmaya devam
edilmiştir. Çin, Küba, Arnavutluk, Yugoslavya, Doğu Almanya, Çekoslovakya gibi ülkelerin yanında Af-
ganistan, Yemen gibi İslam ülkelerinde de komünist yönetimler kurulmuştur.
Faşizm
Faşizm, İtalyanca “bir baltaya bağlanmış sopa
demeti” anlamına gelen ve birlikten güç doğduğu-
nu simgeleyen fascio sözcüğünden gelmektedir.
Bu sözcük İtalya’da II. Dünya Savaşı’na giden
süreçte milliyetçi özellikler barındıran diktatörlük
yönetimini tanımlamak için kullanılmıştır. I. Dünya
Savaşı’nda İtalya’ya vadedilen toprakların veril-
memesi ve yeni dünya sisteminden dışlanması
İtalyanların onurunu kırmıştır. Totaliter (baskıcı)
ve gücü elinde tutan sistemler, güçlü İtalya’nın
ortaya çıkmasında tek çare olarak görülmüştür.
Bu anlayış İtalya’da ulusun idaresini, gücünü tek
liderin karizmatik şahsında toplayan ve liderin Görsel 1.5: Benito Mussolini
şahsında devleti kutsayıp bireyi yok sayan faşizmi doğurmuştur. İtalya’daki bu anlayış, Benito Mussolini
(Görsel 1.5) liderliğindeki Ulusal Faşist Partiyi ön plana çıkarmıştır. Faşist militan grup olan Kara Gömlekli-
ler’in 1922’de Napoli’den Roma’ya yürümesi neticesinde İtalya Kralı, Mussolini’yi başbakan olarak atamak
zorunda kalmıştır. Bu atama İtalya’da faşist idarenin kurulmasının önünü açmıştır. Mussolini’nin gövde
gösterisine dönüşen Milano Mitingi’nde İtalyanların onurunu yüceltmek ve tüm İtalya’yı ortak bir hedefe
kilitlemek için Roma İmparatorluğu’nun yeniden doğması ütopyası ön plana çıkarılmıştır.
İtalya, faşizm idaresiyle aşağıda sıralanan dış gelişmeleri yaşamıştır:
• 1935’te Etiyopya’yı işgal ettiği için Milletler Cemiyetinden uzaklaşmıştır.
• 1936’da Alman başarısını överek Roma-Berlin Mihveri’nden ilk kez bahsetmiştir.
• 1936-1939 İspanya iç savaşında kral lehine müdahil olmuştur.
Temelde liberalizm ve sosyalizme tepki olarak yayılma alanı bulan faşizm, İtalya’da belli oranda başarı
sağlamıştır. Yeni dünya sisteminde yer bulamayan ve mevcut duruma direnen Japonya, İspanya, Arjantin
gibi ülkelerde etkili olmuştur. Hırvatistan ve Macaristan gibi ülkelerde de faşist idareler kurulmuştur. Bu
durum II. Dünya Savaşı öncesinde en önemli siyasi sorunlardan biri olmuştur.
Nasyonal Sosyalizm
II. Dünya Savaşı’ndan önce Almanya’da Nazi Partisi ve onun lideri Adolf Hitler tarafından uygulanan
siyasi ve ekonomik sistem nasyonal sosyalizm olarak adlandırılmıştır. Totaliter bir sistem olan nasyo-
nal sosyalizm, I. Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’nın karşılaştığı yoksulluk ve işsizliğin bir sonucu
olarak Nazi Partisi tarafından uygulanmıştır.
21