Page 26 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 26
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
Kavram Öğretimi 10
Öğretim Programları ve Ders Kitapları Daire Başkanlığı TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10
2. ÜNİTE : HİKÂYE > Halk Hikâyeleri > Halk Hikâyeleri
Kavram : Cenknameler
Genel Beceriler : Eleştirel Düşünme Becerisi
Alan Becerileri : Okuma Becerisi
Çalışmanın Adı ESKİLERİN CENKLERİ 20 dk.
Çalışmanın Amacı Cenknamelerin yazılış amaçlarını açıklayabilme.
CENKNAMELER
1. Cenknameler, yazıldıkları dönem itibarıyla 2. Cenknamelerde, Hz. Ali’nin hayat hikâyesi,
dini tebliğ ve yayma amacını güden kahra- kerametleri ve onun etrafında cereyan etmiş
manlık konulu eserlerdir. Cenknamelerde olaylar anlatıldığı gibi diğer İslam büyük-
Müslümanlar ile gayrimüslimler arasında lerinin kahramanlıklarına da yer verilmiştir.
geçen savaşlar ve kahramanların bu savaş- Hz. Ali Cenknameleri özellikle XIII. yüzyıl
larda verdikleri mücadeleler anlatılır. Türk edebiyatında kendini göstermiştir.
3. Cenknamelerde temsil edilen ve başta Hz. 4. Anadolu’da kahvehanelerin çoğu, camilerin
Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin ve Muhammet yakınlarında bulunur ve camiye erken ge-
Hanife olmak üzere bahadır, pehlivan gibi lenler namaz vaktine kadar burada beklerdi.
sıfatlar ile anılan cengâver şahsiyetler, bil- Boşa vakit harcamamak için de kahvecinin
hassa Anadolu’nun İslamlaşması ile beraber sahaflardan kiraladığı cenknameler
millet muhayyilesinde en yüce yeri işgal okunurdu.
etmiştir.
Yönerge: Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız.
İMAM ALİ’NİN MAĞRİB EJDERHASI İLE YAPTIĞI GAZA
(…)
“Ya Ali! Allah Teâlâ seni Mağrip diyarına aslan eyledi. O gazayı sana nasip eylemiş. Ta ki varasın
Mağrip diyarında bir ejderha peyda olmuş. Ve o yerde bir pınar var imiş. O pınardan o Mağrip vila-
yeti cümle dört yüz on dört pare kale imiş, hepsine su o pınardan verilirmiş. O pınarın yanında bir
kuyu varmış. Ejderha o kuyuda imiş. Yılda bir kere çıkarmış o suyu içermiş. Ejderhadan kalan ağu
imiş. O suyu her kim içerse hasta olup bir iki günden sonra ölürmüş.
(…)
Hemen bir açık alana kondular. Çadırlar kuruldu. O gece orada kaldılar. Sabah oldu namaz kıldılar
atlarına bindiler. O esnada davul ve nakkare sesleri geldi. Orada bir kethüda kişi var idi. Emiru’l
Müminin Ali onda sual eyledi ki:
“Bu ne kavgadır? Yoksa asi mi geldi? Bu cenk harbi niçin çalınır?”
Kethüda dedi:
“Ey Şah-ı Velayet! O ejderhadır ki bu yerde belirmiştir. Yılda bir kere bu kuyudan çıkar. İşte şimdi
yine dışarı çıkmıştır. Bu cenk harbi onun için çalınır ki o ejderhanın narasını kimse işitmesin. Ejder-
ha kuyudan dışarı çıktığı sırada bir nara atar her kimin kulağına girerse ödü patlar.”
Bu haberi ashap işittiler. Hepsini kasavet sardı amma Hz. Ali öyle şâd oldu ki yüreği kabardı, dedi:
“Vakti değil midir ey ashap! Ejderha cengine gidiyoruz. Bu fırsatla ejderhaya karşı zafer bulalım.”
(…)
Hemen Muhammed Aleyhisselam’ın sancağını çekti ve Düldül’e bindi, ejderhanın makamına doğru
revan oldu.
(…)
23