Page 24 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 24

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
            Öğretim Programları ve Ders Kitapları Daire Başkanlığı         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10  9
                                                                                      Kavram Öğretimi
            2. ÜNİTE     : HİKÂYE > Halk Hikâyeleri > Halk Hikâyeleri
            Kavram       : Halk Hikâyeleri
            Genel Beceriler  : Bilgi Okuryazarlığı Becerisi
            Alan Becerileri  : Yazma Becerisi

             Çalışmanın Adı                         HALK HİKÂYELERİ                                 20 dk.
             Çalışmanın Amacı  Halk hikâyelerinin özelliklerini açıklayabilme.

            Yönerge: Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız.

                                    KÖROĞLU HİKÂYESİ KİZİROĞLU KOLU
              Kiziroğlu Mustafa Bey, yaşadığı köyde her şeyden elini ayağını çekmiş, hanım sultanıyla beraber
              evinde hayatını sürdürmektedir. Ama gel gör ki haberi kimden verelim, Çakırdalı Çamlıbelli Koç
              Köroğlu’ndan verelim.
              Köroğlu, yavrusu Ayvaz’ı evlendirmek istemiştir. Ama gel gör ki kızın babası, Köroğlu’na şartlar
              koşmuştur:
              — Ey Koç Köroğlu, benim senden isteğim var.
              — İsteğin nedir, demiş Köroğlu.
              — İsteğim şudur: Eğer ki Kiziroğlu’ndan çemçırak taşlarını kızıma hediye olarak getirirsen ve bir
              de Bağdat’tan bir çift turna teli getirirsen kızımı oğluna veririm.
              (…)
              (Köroğlu, Kiziroğlu’ndan çemçırak taşını tüm denemelerine rağmen alamaz. Ayrıca çemçırak taşını
              alamadığı gibi bir de Kiziroğlu’na kavgada yenilir.)
              — Yavrum, benim sazımı getir, yoksa bunlara dert anlatamam. Ayvaz sazı getirene kadar Kiziroğ-
              lu Mustafa Bey arkadan dolanarak keleşlerin arasına giriyor. Köroğlu kendisine şaşkınlıkla bakan
              hanımına seslendi:
              — Han Nigar!
              — Köroğlu, bu ne haldır? Al benim bu leçeğimi, eşarbımı başına bağla da hiç olmazsa dünya bir
              Köroğlu görsün.
              — Dağıstanlı Han Nigar, benim kalbime kılıç vursaydın bu kadar zoruma gitmezdi.
              — Hey … mademki zoruna gider, seni bu hale getiren kimdir?
              — Eğlen hanım, eğlen. Kıymetli dostlar, hiçbir yiğit… karısının yanında başka bir yiğidi methede-
              mez. İşte Köroğlu’nun yiğitlik timsali kahramanlığı, yiğitlik destanları, hamasi destanları şu sözün
              içerisindedir:
              Bir hışımla geldi geçti peh peh peh
              Kiziroğlu Mustafa Bey hey hey hey
              Hışmı dağı deldi geçti
              Ağam kim, Paşam kim, Ayvaz kim,
              Nigar kim, Hanım kim, canım kim kim kim
              Kiziroğlu Mustafa Bey bir beyin oğlu, zor beyin oğlu
              “Hele bana bak Köroğlu,” dedi Köse Kenan, “yazık ki sen Deli Yusuf’un oğlusun. Bu Kiziroğlu
              Mustafa kimdir, Kiziroğlu Mustafa seni bu hale salacak adam mıydı ki sen kalkmış… hayat yolda-
              şının yanında onu methedirsen?”
              “Emmi, analar ne yiğit doğurmuş!” dedi Köroğlu, “Bir tek Köroğlu değil, analar ne yiğit doğur-
              muş!” Bakalım ki ne diyor:
              Hay edende haya teper peh peh peh
              Huy edende huya teper hey hey hey
              Köroğlu’nu suya teper
              Ağam kim, Paşam kim, Nigar kim,
              Ayvaz kim, Hanım kim, canım kim kim kim
              Kiziroğlu Mustafa Bey bir beyin oğlu, zor beyin oğlu
              O anda Kiziroğlu Mustafa Bey, keleşlerin arasından bir kara, bir şahmar yılanı gibi süzülerek geldi,
              Köroğlu’nun önüne kılıç koydu, diz çöktü. “Köroğlu, bundan sonra sen benim kardeşim, ben senin

                                                                                                    21
   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29