Page 27 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 27

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
         10      TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10                              Öğretim Programları ve Ders Kitapları Daire Başkanlığı
                 Kavram Öğretimi

           Hz. Ali o ağaç dibine geldi. Düldül’ün takati kalmadı zira ejderhanın kokusunu aldı. Hz. Ali indi
           Düldül’ü salıverdi. Kendisi yayan olup o çeşme katındaki ağaç dibine sancağı dikekodu. Biraz daha
           ileri yürüdü ejderhanın kokusundan Hz. Ali’nin takati kalmadı. Bu hâlde kuyu kenarına kadar geldi.
           Kuyu içinde ejderha adam kokusunu alınca kuyu ağzına geldi. Hz. Ali gördü ki bir ejderha ki gö-
           renin ödü kopar. Bir ses çıkardı ki çöl ve vadi hep titredi. Ağzından çıkan ateş sahraya düşse yanar
           bu ejderhanın heybetinden. Ejderha İmam Ali’nin yüzüne baktı ki kendinden korka. Hz. Ali bu kez
           ejderhaya heybetle baktı. Ejderha hemen kuyu içine gitti.
           (…)
           Ejderha hemen yerinden kalkıp yanında bir büyük taş var idi ki dört yüz batman idi. Kaldırıp Hz.
           Ali’nin üzerine attı. Hz. Ali üzerine taş gelirken Zülfikâr’ı tuttu taş iki parça oldu. Ejderha bu
           heybeti gördü. Hemen Ali’nin yakasına yapıştı şöyle ki, eğer dağ olsa koparırdı. Hz. Ali bir nara
           atıp havaya sıçradı. Yakası devin elinde kaldı. Ali Zülfikâr’ı çıkardı. “Ya Allah!” deyip öyle çaldı ki
           devin başı yere düştü.
           (…)
                                                                   Hazreti Ali Cenkleri (Hazırlayan: İsmail Toprak)
                                                                        (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
           Kelime Dağarcığı:
           ağu: Zehir. batman: 7,692 kilogram olan ağırlık ölçü birimi. Düldül: Hz. Ali’nin atının ismi. Emiru’l Müminin:
           Müminlerin emiri. Düldül: Hz. Ali’nin atının ismi. kasavet: Üzüntü. kethüda: Zengin kimselerin ve devlet büyüklerinin
           buyruğunda çalışan, onların birtakım işlerini gören kimse, kâhya. Mağrip: Kuzeybatı Afrika bölgesi. nakkare: Mehter-
           hanede yer alan, birbirine bağlı iki yarım küre benzeri ve iki değnekle vurularak çalınan bir davul türü. revan: Giden.
           Şah-ı Velayet: Hz. Ali için kullanılan bir sıfat. Velilerin ve velilik makamının şahı, önderi. revan: Giden.


          1.  Okuduğunuz metinlerden hareketle cenknameler hakkında neler söyleyebilirsiniz? Açıklayınız.








          2.  Cenknameler önceleri meddahlar tarafından anlatılarak nesilden nesile aktarılmıştır. Yazılı metin-
              lerin yaygınlaşmasıyla bu anlatılanlar dinleyiciler huzurunda okunmak üzere kaleme alınmıştır. Bu
              durum neyin göstergesi olabilir?









          3.  Tarihî şahsiyetlerden hangilerini cenk/er meydanına yakıştırıyorsunuz? Açıklayınız.



 Karekod
 Alanı
 Asıl karekodlar
 yerleştirildikten sonra
 kalıptaki görseli siliniz.
 Asıl karekodda çerçeve
 konturu olmayacak.












          24
                                                                                  Hazırlayan: Mustafa YEŞİLKAYA
   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32