Page 68 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 68
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
33 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 Öğretim Programları ve Ders Kitapları Daire Başkanlığı
Kavram Öğretimi
5. ÜNİTE : SOHBET/FIKRA > Bilgilendirici Metinler (Öğretici) > Gazete Çevresinde Gelişen Metinler
Kavram : Fıkra
Genel Beceriler : Eleştirel Düşünme Becerisi
Alan Becerileri : Yazma Becerisi
Çalışmanın Adı ONUN KÖŞESİ 15 dk.
Çalışmanın Amacı Fıkra türünün genel özelliklerini açıklayabilme.
Yönerge: Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruyu cevaplayınız.
10 Ocak 1988
Sonra sonra ters yüz edilerek bir küçümseme,
hatta suçlama vesilesi yapılan bizim neslin bu
aldanışı bende de uzun yıllar sürdü. Osmanlı
Türk’ü ben de uzun süre kılıç kuvvetinden
ibaret gördüm. Kuruluş dizisi ve Osmancık
romanı işte böyle bir aldanıştan kurtuluşun bir
sonucudur.
(…)
O hâlde Osmanlı Türk’ün sırrı nedir?
Adalet, hoşgörü yani insana saygı ve ilme,
tekniğe, güzel sanatlara değer veriş!
Yazarların yalnız yaşanılan dönemlerin
meselelerine karşı değil tarihe karşı da görevleri
hatta sorumlulukları olduğuna inanıyorum
KURULUŞ (…) Kuruluş -ve Osmancık- ile beni ve benim
Belki de bu yazıya özür dileyerek başlamalıyım; gibileri inciten o önemli bazı kaynaklarda
çünkü Osmancık’tan ve bu akşam ekranlarınıza da kasıtlı yanlışın düzeltilmesine çalışanlara
gelecek Kuruluş dizisinden, dolaylı olarak da katılmak istedim.
kendimden söz edeceğim. (…) Dizi şu veya bu hükmü alabilir, öyle veya
Kuruluş dizisi -ve Osmancık romanı- tarihin böyle ben bu niyetimin gönül rahatlığını
en uzun ömürlü ve en uygar devletinin yitirmeyeceğim. Hayırlısı ile on iki hafta
temellenme dönemini anlatır ve yorumlar. Bu boyunca pazar akşamlarına diyorum.
temeli tutturan dünya görüşünü ve ilkelerini
belirtir. Yola yalnız biz Türklerin değil, tarihle Tarık Buğra, Politika Dışı
ilgilenen herkesin üzerinde durması gereken bir (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
sorudan çıkılmıştır. Soru şudur: Toplam nüfusu
birkaç yüz bini geçmeyen üç beş Oğuz boyu,
nasıl oluyor da Bizans ve Selçuklu gibi iki
büyük gücün hâkim olduğu bir bölgede tutunup
gelişebiliyor ve (…) tarihin en uzun ve en uygar
devletinin temellerini atabiliyor?
(…)
Elbette cihangirdik. Cihangirliğimiz bir
gerçekti; vakıa idi; çünkü işte Viyana kapıları,
Bosna Hersekler, Nemçeler, Vistül ırmakları
ve işte boydan boya Arabistan yarımadası ve
Kuzey Afrika! Ve bütün bunlar, elbette bir
Anafartalar’dı, Sakarya idi, Dumlupınar’dı,
İnönülerdi ve Dokuz Eylül’dü. Zaferlerin, savaş
üstünlüğünün, sadece bunun sonucu idi.
66