Page 80 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 80
CEVAP ANAHTARLARI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 12
Kavram Öğretimi
3. 2. Olası cevap: “Latife Tekin; Sevgili Arsız ölüm’de, Dede Kor-
Başlıklar Çıkarımlar kut Hikâyeleri’ndeki doğaüstü olayları olağan ve sıradanmış
gibi sunarak pastiş tekniğinin bir örneğini vermiştir.” yargısını
okuduğum metinlerdeki “Peri oğlu Tepegöz’ü ancak kazanlar
İşçi ve köylülerin sorunları ve emeklerinin dolusu sütle doyurabilmişler.” ve “Bayraktar’ın peri kızından
sömürülmesi, köylülerin yaşadığı bir oğlu, bir kızı oldu.” cümleleri ile destekleyebilirim.
Konu
yoksulluk ve geçim sıkıntısı, gecekondu
mahalleleri, tarımda makineleşme vs. Çalışma No.: 25
Köylüler, tarım işçileri, fabrika işçileri, 1.
ağalar, eşkıyalar, köylüyü bilinçlendirmek Montaj Örneği/
için mücadele eden öğretmenler, geçim Metin No Montaj Örneği Nedeni
Kahramanlar Değil
sıkıntısı yüzünden köylerinden ayrılan
tarım işçileri, gecekondularda yaşayan Gazete haberinden alıntı
insanlar vb. I. metin Montaj örneği yapılmış.
Güçlü-güçsüz, ezen-ezilen, ağa-köylü, işçi- Montaj örneği Metinde herhangi bir
Temel patron, cahil-aydın, yenilik II. metin değil alıntı yok.
Çatışma
yanlısı-yenlik karşıtı vs. Montaj örneği Metinde herhangi bir
Yalın bir dil tercih edilmiş, diyaloglarda III. metin değil alıntı yok.
Dil Anadolu insanı yöresel ağızla IV. metin Montaj örneği Şiirden alıntı yapılmış.
konuşturulmuştur.
V. metin Montaj örneği Türküden alıntı yapılmış.
Olaylar gerçekçi bir dille anlatılmıştır,
Edebî Akım VI. metin Montaj örneği Tangodan alıntı yapılmış.
eserler realist özelliker gösterir.
Çalışma No.: 26
Çalışma No.: 23
1. a) Direkt alıntı olarak değerlendirilebilir. Çünkü bir metni ol-
1. Olası cevap: Uzun yıllar eğitimi ve bilinçlendirilmesi ihmal duğu gibi kullanmak direkt alıntıdır.
edilen Anadolu ve köy insanında Millî Mücadele Dönemi’nde b) Olası cevap: Yazarın genel kültürünü ve alana hâ-
yaşanan olaylar ve tanık olunan sahneler yozlaşmayı, kin ve kimiyetini gösterir. Esere renk ve heyecan katar.
nefret duygusunu ön plana çıkarmıştır. Bu nedenle Millî Mü- Eseri zenginleştirir.
cadele Dönemi’ni anlatan Tatarcık romanında eğitimli, aydın
denilebilecek Tatar Osman ile köy halkı tavır, davranış ve dü- 2. ”Madem dünyada söylenmemiş hiçbir söz yoktur, yazarın da
şünce olarak çatışma yaşamaktadırlar. Bu çatışmayı romanda zaman zaman var olanı ve söylenmiş olanları kendi sözlerine
verilen şu cümleler özetlemektedir: katmasından doğal bir durum yoktur.” denilebilir.
“Fakat bu insani yahut dinî fazilet bile onu komşularının gözü- 3. Özetleme tekniği kullanılmıştır.
ne sokmazdı. O daima bir yabancı durumunda kaldı, ne kimse
ona hususi hayatı hakkında bir şey söyledi ne de o kimseye
içini dökecek kadar teklifsizlik gösterdi. Bütün manasıyla yal- Çalışma No.: 27
nız yaşadı ve yalnız öldü.”
1. Olası cevap: Gerçeklikten uzaklaşma ve fantastiğe yönelme
2. Olası cevap çağrışımı yapmaktadır ilk olarak. Gerçek ile büyünün, alışıl-
a) Tatar Osman milletine yaptığı fedakârlıklarla övünmeyen, mış ile alışılmamış olanın bir arada kullanılmasıdır. Fantastik
milliyetçi, vatansever, dürüst, yardımsever, ahlaklı ve mü- veya alışılmamış olan, eserde büyülü bir hâle dönüşür. Do-
tevazı bir kişiliktir. Bunun yanında okuduğu kitaplarla kı- layısıyla, büyülü gerçeklik, gerçek ve fantastiğin mükemmel
zını eğitmeye çalışan bilinçli bir babadır. oranda bileşimi olarak algılanmalıdır. Büyülü gerçekçi bir
b) Cumhuriyet’in genç döneminde, halkın bilinçlendirilmesi eser, doğal olan ile doğaüstü olanı okuyucuyu şaşırtmadan
ve yeni neslin yetişmesinde roman türünün rolü büyüktür. kaynaştırmaktır.
Türk aydını ve yazarları toplumsal değişime ivme kazan- 2. “O günden sonra gözünü ne zaman yumsa bu rüyayı gördü. Ve
dırmak, toplumda belirli davranış şekilleri oluşturmak giderek öyle bir hâle geldi ki uyanıkken de aynı rüyayı gör-
amacıyla ideal kişilikli karakterlere eserlerinde yer ver- meye başladı. Bu durumu, bembeyaz, uzun tüylü bir keçinin
mişlerdir. konuşarak üstüne saldırdığı güne kadar sürdü. Avazı çıktığı
kadar bağırmasına rağmen keçi gerilemiyor, ağzında anlaşıl-
3. Olası cevap: “— Bana bak ağabey, demişti, sen bizim köyü maz sözcükler geveleyerek öne doğru atılıyordu. İşte tam bu
ufak tefek gördün de soğan, sarmısak sepeti mi sandın? Ara- sırada yukardan bir top ışık düştü. Işığın düşmesiyle keçinin
mızda en sünepe, en suratsızı bile aslan gibi göğüs gerdi. Nuh tüyleri kapkara kesildi. Arka arka gerileyip gözden kayboldu.
gemisi teknelerle İngiliz donanmasının burnunun dibinde O günden sonra Hızır Aleyhisselam onu ahırda hiç yalnız bı-
Anadolu’ya silah kaçırdı.” cümlesiyle savaşın halktan bağım- rakmadı. Kimi zaman bembeyaz sakallı, nur yüzlü bir ihtiyar,
sız olmayıp halkla el ele kazanıldığına vurgu yapılmıştır. Aynı kimi zaman bir top ışık, kimi zaman da bir sesti.
zamanda romanda Atatürk’ün milliyetçilik ve halkçılık ilke- (…)
leri ön plandadır. Derken bir peri kızına sevdalandı. Arkasına bir kazma vurdu.
Belinden aşağı bir urgan sallandırdı. Sevdalandığı peri kızını
Çalışma No.: 24 almak için altın aramaya koyuldu. Bir türkü çağırarak kazma
salladı. Derken kazdığı kuyunun başında durup soluklanma-
1. a) 8 d) 3, 5 dan “Bitli çoban” oynamaya başladı. Oyun oynamasından
b) 2 e) 4, 6 köylüler, altın bulduğunu bildiler. Bayraktar, çıkardığı altın-
ları gizli gizli götürüp peri kızına verdi. Onunla o harman
c) 7 f) 9 zamanının sonunda, frezlenmiş tarlalarda bitli çoban oynaya
ç) 1 oynaya dünya evine girdi. Peri kızını yamacın başındaki he-
likten evine gelin getirdi. Bayraktar’ın peri kızından bir oğlu,
bir kızı oldu. Arada bir çocuklarının elinden tutup Huvat’la
Atiye’yi yoklamaya köye geldi.”
77