Page 17 - Tarih 10 - Ünite 4
P. 17

4. ÜNİTE


                                              Yavuz Sultan Selim, henüz şehzadeliği sırasında Şah İsmail için
                                              nazım şekli ile o zamana kadar görülmemiş bir şiir yazmıştır. Şiir
                                              okunurken yukarıdan aşağıya, soldan sağa aynı şekilde okuna-
                                              bilmektedir.
                                                Okunuşu
                                                 Sanma şâhım  herkesi sen     sadıkâne    yâr olur.

                                                 Herkesi sen   dost mu sandın belki ol    ağyâr olur.
                                                 Sadıkâne      belki ol       cihanda     serdâr olur.
                                                 Yâr olur      ağyâr olur     serdâr olur dîdâr olur.



                                                                                       Günümüz Türkçesi
                                                                 Şahım sen herkesi sadık dost olur sanma,
                                                          Dost mu sandın sen herkesi belki düşmanın olur,
                                                                       Belki o kişi âlemde sözü geçen olur,
                                                     Dost olur, düşman olur, sözü geçen olur, hükümdar olur



                                                Şiirle Sürgüne Şiirle Cevap
                                                Kanuni (Görsel 4.17), sanat erbabına çok iltifatta bulunan ve
                                                teveccüh eden bir hükümdar olmuştur. Şair Baki’yi İstanbul’a
                                                getirten ve Türk edebiyatına kazandıran Kanuni, çok sevdiği
                                                Baki’ye bir beytinden dolayı sinirlenmiş ve sürgün edilmesi
                                                için yazdırdığı fermanını da bir şiir şeklinde oluşturarak ye-
                                                teneğini konuşturmuştur:
                                                    “Baki bed
                                                    Azm-i bülend
                                                    Bursa’ya red
                                                    Nefy-i ebed”
                                                Kanuni fermanında diyor ki “Baki kötü adam, yüksek kararım
                                                odur ki, Bursa’ya gönderilsin ve bir daha gözüm görmesin!”.
                                                Şair Baki de aynı güzellikte bir dörtlük ile cevap verince
                                                padişahın şiir aşkı, şairi affetmesini sağlayacaktır:

                                                    “N’ola kim nefy-i ebedazm-i bülend olsa ey Bâkî,
                                                    Bilesin ki cihan mülkü değil Süleyman’a bâki,
               Görsel 4.17                          Şehâ! Azminde ısbât-ı tehevvür eyledin ammâ,
               Kanuni Sultan Süleyman               Buna çarh-ı güherdirler, ne sen bâkî, ne ben bâkî”
               (Minyatür)
                                                Affedilmesini sağlayan dörtlükte Baki önce kendine hitaben
                                                diyor ki: Ey Baki! Sultanın yüksek kararı seni sürgün ettiyse
                                                nolur ki… Şunu bil ki bu dünya Süleyman’a da baki değil.
                                                Şâhım gazabında kararlı olduğunu da ispat ettin ama bilesin
                                                ki bu dünya bana kalmadığı gibi sana da kalmaz! Bu dört-
                                                lükten sonra padişahın fermanını geri almasıyla affedilen
                                                Baki, ömrünün sonuna kadar İstanbul’da yaşamış ve burada
                       ÖRNEK METİN              vefatından sonra Eyüp Sultan Mezarlığı’na defnedilmiştir
                                                (İnanç, 2017, s.20-22’den düzenlenmiştir).


            112
   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22