Page 21 - Tarih 10 - Ünite 4
P. 21

4. ÜNİTE



                                                                     Çini sanatında (Görsel 4.22) Selçuklu
                                                                     Dönemi’nin ardından, Osmanlıların İz-
                                                                     nik’te bir çini merkezi kurmasına kadar
                                                                     duraklama yaşanmıştır. Osmanlı Dö-
                                                                     nemi’nde İznik ve Kütahya’dan sonra
                                                                     Bursa, Edirne ve İstanbul da önemli çini
                                                                     merkezleri olmuştur. XV ve XVI. yüzyıl-
                                                                     larda mimari ile kaynaşan çini süsle-
                                                                     melerinin en güzel örnekleri; İznik Yeşil
                                                                     Camii, Topkapı Sarayı Çinili Köşk, Bursa
                                                                     Yeşil Camii ve Yeşil Türbe’dir. Osmanlı
                                                                     Dönemi’ndeki çinilerde, Selçuklulara
                                                                     nazaran renklerde de artış olmuştur.
                                                                     Bu dönemde yeşil, mavi ve siyah ile
                                                                     beyaz, sarı ve fıstıki yeşil kullanılma-
               Görsel 4.22                                           ya başlamıştır. Rüstem Paşa Camii ve
               Yeşil Cami Mihrabı (İznik)     Türbesi’ndeki çinilerde kırk bir çeşit lale motifi kullanılmıştır.
                                              Günümüzde çini sanatı Kütahya’da yaşatılmaktadır.


                                              Taş süsleme sanatı, XV. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde hızla geliş-
                                              me göstermiştir. İlk dönem Osmanlı mimarisinde taş işlemeciliği,
                                              daha çok yapıların dış kısmında uygulanmıştır. Bu uygulamaların
                                              ilk örnekleri Bursa Yeşil Camii yüzey süslemesinde ve Edirne
                                              Eski Camii minberinde görülmüştür. Mimari anıtlarda ve mezar
                                              taşlarında kullanılan ve yapıldığı yörenin özelliklerini gösteren
                                              motifler, gündelik eşyalarda da kullanılmıştır. Mezar taşlarında bir
                                              gelenek olarak kadın, çocuk, erkek ve meslek başlıkları yapılmış
                                              ve bu başlıklar ölenin sosyal durumu ile o dönemin kıyafetleri
                                              hakkında bilgi vermiştir.


                                                                          Hat,  yazıyı estetik ölçülere bağlı
                                                                          kalarak güzel bir şekilde yazma
                                                                          sanatıdır. İslamiyet’te dinî yapı-
                                                                          larda resim bulunması uygun gö-
                                                                          rülmediği için bunun yerini yazı
                                                                          sanatı olan hat almıştır. Hat sa-
                                                                          natı, zamanla mimari dekorların
                                                                          başlıca zenginliği ve bütün de-
                                                                          koratif sanatların da önemli bir
                                                                          unsuru hâline gelmiştir. XV. yüz-
                                                                          yılda Amasyalı Şeyh Hamdullah,
                                                                          “Hattatların Kıblesi” adını almış
                                                                          ve o zamanki İslam dünyasındaki
                                                                          bütün hattatların üstadı olmuştur
               Görsel 4.23                    (Görsel 4.23). Sultan II. Bayezid, yazı yazarken onun hokkasını
               Şeyh Hamdullah hattıyla yazılmış
               Kur’an-ı Kerim sayfası         tutacak kadar Şeyh Hamdullah’a saygı göstermiştir. Şeyh Ham-
                                              dullah’tan sonra Ali Bin Yahya Sofi, Karahisarlı Ahmet, Hafız
                                              Osman gibi hattatlar yetişmiştir.




            116
   16   17   18   19   20   21   22   23   24